
Esas No: 2020/1783
Karar No: 2021/2389
Karar Tarihi: 03.06.2021
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1783 Esas 2021/2389 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ve davalı vekili tarafından talep edilmiş davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01/06/2021 Salı günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak içinde bulunduğu ... plakalı hususi otomobil ile ... Mevkiinde bulunan köprüden geçerken, köprünün diğer ucunun yıkık olması sebebiyle aracın köprüden aşağı düştüğünü, bu kaza nedeniyle yaralandığını, davalı belediyenin yola hiçbir uyarı işareti koymadığını ve gerekli tedbirleri almadığını, kaza sonucu davacının belinden aşağısının felç olduğunu, üçüncü kişilerin bakımına muhtaç kaldığını, mevcut tıbbi olanaklar dahilinde eski haline dönmesinin, iyileşmesinin mümkün olmadığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, kaza tespit tutanağında sürücünün trafik kurallarını ihlal ettiğinin belirlendiğini ve yoldan kaynaklanan bir sorun tespit edilemediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, ceza yargılaması ve dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne 295.911,55 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 72.908,00 TL tedavi gideri ve 60.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 47. maddesi (Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi) hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, olay tarihi, olayın gelişim şekli, davacının yaralanma derecesi, olayda kusurunun bulunmaması, kaza nedeniyle bakıma muhtaç hale gelmesi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha yüksek düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte belirtilen nedenlerle reddine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 21.969,84 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 03.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.