3. Hukuk Dairesi 2013/15522 E. , 2014/117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2013
NUMARASI : 2012/269-2013/315
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili idarede uzman olarak görev yapan davalıya 29.12.2005 – 15.03.2009 tarihleri arasında sehven denetim tazminatı olarak toplam 3.287,47 TL ödeme yapıldığını, bu durumun farkedilmesi üzerine sehven ödenilen meblağın iade edilmesi için davalıya 14.05.2009, 15.05.2009 ve 25.05.2009 tarihlerinde ihtar gönderildiğini, ancak davalının iadede bulunmadığını ileri sürerek; 3.287,47 TL"nin ödeme tarihlerinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacı tarafın talebinin zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise davacı idarenin sehven ödendiğini iddia ettiği miktarı geri istemesi üzerine 2011 yılı Mayıs ayı itibariyle iade ettiğini, bilahare davacı idarece gönderilen ödeme emrinin iptali istemiyle İzmir 4. İdare Mahkemesinde açtığı davanın süre aşımından reddedildiğini, ancak bu hükmün Danıştay 2. Dairesince bozulduğunu ve bozmaya uyan mahkemece davanın kabul edildiğini, bunun üzerine başvurduğu davacı idarece yaptığı ödemenin tarafına iade edildiğini, davacı idarenin lehine sonuçlanmış yargı kararını görmezden gelerek iş bu davayı açtığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; "...özellikle Danıştay 2. Dairesi"nin 24.03.2011 gün, 2010/4279 Esas - 2011/1283 Karar sayılı bozma ilamı ve İzmir 4. İdare Mahkemesi"nin bu bozmaya uyarak verdiği 04.04.2012 gün, 2011/1137 Esas - 2012/530 Karar sayılı karar ile 15.05.2009 günlü işlemin iptali yönünde hüküm tesis etmesi, davacı idarenin davalının başvurusu üzerine tekrar davalıya ödeme yapması karşısında mahkememizce Danıştay 2. Dairesi ve İzmir 4. İdare Mahkemesi kararlarının yerinde olmadığı, davacı idarenin kendi insiyatifi ile davalıya ödediği miktarları tekrar talep etmekte haklı olduğu yönünde karar tesis edilmesine imkan olmadığı, Danıştay 2. Dairesi"nin bozma ilamına göre İzmir 4. İdare Mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenilmesine de gerek bulunmadığı..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, davacı idarenin; davalıya hataen denetim tazminatı adı altında ödemede bulunduğu ileri sürülerek; yersiz ödenen 3.287,47 TL"nin faiziyle tahsili istenilmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı idarenin 15.05.2009 tarihli yazı ile hataen ödenilen 3.287,47 TL nin rızaen iade edilmesini davalıdan talep ettiği, davalının 10.03.2011 tarihi itibariyle ödemeyi davacı idareye iade ettiği, bilahare davalının 15.05.2009 tarihli işlemin iptali istemiyle İzmir 4. İdare Mahkemesinde açtığı 2009/1344 Esas sayılı davanın yasal dava açma süresinin geçirildikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddedildiği, ancak davalının temyizi üzerine Danıştay 2. Dairesinin 24.03.2011 günlü ve 2010/4279 E. 2011/1283 K. sayılı ilamıyla davanın süresinde açıldığı belirlenerek hükmün bozulduğu, bozmaya uyan İzmir 4. İdare Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen hükmün davacı idare tarafından temyiz edildiği ve karar tarihi itibariyle temyiz incelemesinin sonuçlanmadığı, ancak idare mahkemesinin kesinleşmemiş kararına istinaden davacı idarenin ödediği miktarı davalıya iade ettiği ve akabinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; Danıştay 2. Dairesinin bozma ilamının içeriği gözetilerek, İzmir 4. İdare Mahkemesinin bozma sonrası vermiş olduğu kararın kesinleşmesinin beklenilmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.