Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4046
Karar No: 2021/2411
Karar Tarihi: 20.04.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4046 Esas 2021/2411 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/4046 E.  ,  2021/2411 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafın istinafı üzerine, bölge adliye mahkemesince 10.10.2017 tarihli karar ile; 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, mahkeme tarafından işin esasına girilerek taraf delillerinin toplanması, sözleşme konusu borcun ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, borç ödenmemiş ise davacının sözleşmeye dayalı dava açma hakkı bulunmadığı için davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle 6100 sayılı HMK’nin 353/1.a.6 maddesi gereğince hükmün kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülerek karar verilmek üzere mahal mahkemesine gönderilmesine ilişkin olarak verilen ana ve ek kararlar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.04.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ...ile temyiz edilen davacı vekili Avukat .... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 1199 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki 18/412 payını aldığı borca karşılık teminat olmak üzere davalı ...’e devrettiğini, borcun bir kısmını ödemesine rağmen davalı ...’in çekişmeli payı diğer davalı ...’ya temlik ettiğini, inanç sözleşmesine aykırı davranıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa tazminini istemiştir.
Davalı ..., davanın zamanaşımına uğradığını, inançlı işlem iddiasının doğru olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı ..., çekişmeli payı bedeli karşılığında satın aldığını, tapu kaydına güvenen iyiniyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu belirterek, hakkındaki davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, 25.04.2017 tarihli karar ile; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı tarafın istinafı üzerine, bölge adliye mahkemesince 10.10.2017 tarihli karar ile; 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, mahkeme tarafından işin esasına girilerek taraf delillerinin toplanması, sözleşme konusu borcun ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, borç ödenmemiş ise davacının sözleşmeye dayalı dava açma hakkı bulunmadığı için davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle 6100 sayılı HMK’nin 353/1.a.6 maddesi gereğince hükmün kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülerek karar verilmek üzere mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince, yeniden görülen dava neticesinde 06.12.2018 tarihli karar ile; davacı ve davalı ... arasındaki sözleşmeden kaynaklanan borcun tamamı davacı tarafından ödenmediği, bu nedenle davacının sözleşmeye göre dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine, bölge adliye mahkemesince 28.05.2019 tarihli karar ile; davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan borcunun tamamını ödemediği, kredi olarak alınan borç para ödenmeden TMK’nın 716/1. maddesine göre açılacak tapu iptal ve tescil davasında davanın hemen reddedilmemesi ve bakiye bedeli mahkeme veznesine depo etmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerektiği gerekçesiyle, esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin 353/1.a.6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, yeniden görülerek bir karar vermek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine HMK’nin 353/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verilmiştir.
Davalı ... vekilinin 27.06.2019 tarihli dilekçesiyle, bölge adliye mahkemesinin ilk kaldırma kararı ve son kaldırma kararının gerekçelerindeki maddi hatanın düzeltilmesini isteği, bu isteğin bölge adliye mahkemesinin 27.06.2019 tarihli ek kararı ile istenildiği şekliyle bir usul kuralı bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği görülmüştür.
Davalı ... vekilinin bu kez 16.07.2019 tarihli temyiz dilekçesiyle, bölge adliye mahkemesinin 28.05.2019 tarihli ana ve 27.06.2019 tarihli ek kararının bozulmasını isteği, bölge adliye mahkemesinin 16.07.2019 tarihli ek kararı ile; kesin olarak karar verildiğinden bahisle 6100 sayılı HMK’nin 353/1.a.1 maddesi gereğince temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği, ek kararın süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davalı ... vekilinin yaptığı temyiz başvurusunun reddine ilişkin 16.07.2019 tarihli ek kararın yerinde olup olmadığı, bir başka ifade ile bölge adliye mahkemesi kararının kesin nitelik taşıyıp taşımadığıdır.
6100 sayılı HMK’nin 353/1.a maddesinde; ‘’ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; a) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir: ‘’ ve 28.07.2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Yasanın 35. maddesi ile değiştirilen 353/1.a.6 maddesinde; ‘’ Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması. ‘’ düzenlemelerine yer verilmiştir.
Eldeki davada, bölge adliye mahkemesince 28.05.2019 tarihli karar ile; davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan borcunun tamamını ödemediği, kredi olarak alınan borç para ödenmeden TMK’nın 716/1. maddesine göre açılacak tapu iptal ve tescil davasında davanın hemen reddedilmemesi ve bakiye bedeli mahkeme veznesine depo etmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup, gönderme kararının yasal dayanağı HMK’nin 353/1.a.6. maddesi yapılmıştır.
HMK’nin 353/1.a.6. maddesi ile, ilk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.
Oysa, bölge adliye mahkemesinin ilk kaldırma kararından sonra tarafların dayandığı delillerin toplandığı anlaşılmıştır.
Kaldı ki, bölge adliye mahkemesi tarafından da davacı tarafın 07.03.2006 tarihli sözleşmesinin bir örneğini dosya içerisine sunduğu, dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kayıtlarının, resmi senetlerin, vekaletname örneğinin ve ilgili bankadan ödemelere ilişkin kayıtların getirtildiğinin belirlendiği, keşfen çekişmeli taşınmazın değerinin saptandığına yer verildiği, bu delillerin değerlendirildiği, ancak 6098 sayılı TBK’nin 97. maddesi hükmünün uygulanması gerektiğinden bahisle kaldırma kararı verildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nin 369/1. maddesinde; ‘’ (1) Yargıtay, tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleriyle bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir. ‘’ hükmüne yer verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi tarafından tutunulan HMK 353/1.a maddesi gereğince verilen kararın kesin olabilmesi için, altı bent halinde sayılan durumlardan birinin eldeki davada bulunması gerektiği kuşkusuzdur. Yukarıda açıklandığı üzere, eldeki davada HMK’nin 353/1.a.6 maddesinin uygulanmasına olanak bulunmamaktadır.
O halde, taraflar arasındaki inançlı işlem iddiasının toplanan deliller çerçevesinde değerlendirilmesi, inançlı işlem iddiası sabit görülür ise; 6098 sayılı TBK’nin 97. maddesi uyarınca varsa davacı tarafa borcunu mahkeme veznesine depo etmesi için usulüne uygun önel verilmesi ve davacı tarafın tutumuna göre bir karar verilmesi gerekirken, HMK’nin 353/1.a.6 maddesine aykırı olarak kararın kesin olduğundan bahisle karar verilip, dosya aslının yeniden görerek bir karar vermek üzere ilk derece mahkemesine, suretinin ise temyizen incelenmek üzere Daireye gönderilmesine karar verilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesine gönderilen ve yeni esas üzerinden görülen dosya esasının kapatılarak iş bu dosya arasına gönderilmesinin istenmesi ve yukarıda açıklandığı üzere inceleme ve değerlendirmenin bölge adliye mahkemenizce yapılması gerektiği saptanmıştır.
Davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile; Bölge Adliye Mahkemesinin 16.07.2019 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin 28.05.2019 tarih ve 2019/475 esas 2019/828 sayılı kararının BOZULMASINA, HMK’nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, HMK’nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi