MAHKEMESİ : ÖDEMİŞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2012/672-2013/318

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili kurumun tarımsal sulama abonesi olduğunu, elektrik sayacının kurulu olduğu yerde kaçak elektrik kullanıldığını, bu kullanımdan doğan faturanın ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek,itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanında; borcun sebebinin, Nefte İnşaatın (Necati Çelik) kaçak elektrik kullanımından kaynaklandığını, kaçak kullanımı müvekkilinin kendisinin ihbar ettiğini ve kaçak kullanım ile ilgisinin olmadığını, derdest ceza dosyasında da müvekkilinin tanık konumunda olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda; söz konusu aboneliğin bulunduğu bölgede içme suyu için boru döşeme çalışmaları sırasında, Nefte İnşaat işçilerinin, davalıya ait sayaçtan davalının bilgi ve rızası dışında kablo bağlanmak sureti ile kaçak elektrik kullandığı, davalının bu durumu farkederek ihbarda bulunduğu; ceza yargılaması ve soruşturma sırasında alınan beyanlardan da davalının iddiasının doğrulandığı, kaçak kullanımdan davalının bilgi ve muvafakatı olmadığı ve taşınmazın devri, kiralanması gibi sebeplerle sayacın kullanımının devri de olmadığı kaçak kullanımla davalının aboneliği arasında nedensellik bağı olmadığından, takibe konu kaçak kullanım bedelinden davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak elektrik kulanımdan kaynaklanan alacağa vaki itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tarımsal sulama aboneliği devam eden davalının, kaçak elektrik kullanımından dolayı tahakkuk eden borçtan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Elektrik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinden; davacının tarımsal sulama elektrik abonesi olduğu, aboneliğin bulunduğu bölgede içme suyu için boru döşeme çalışmaları sırasında, işçilerin, davalıya ait sayaçtan kablo bağlamak sureti ile kaçak elektrik kullandığı, davalının ihbarda bulunması üzerine davacı kurum yetkilileri tarafından 01.11.2010 tarihli kaçak tespit tutanağının tanzim olunduğu; bilahare davalının elektrik abonesi olması hasebiyle 01.08.2010-01.11.2010 tarihleri arası kaçak kullanımı kapsayan borcun tahsili için aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının vaki itirazı üzerine de iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davalının kaçak elektrik kullanımının vuku bulduğu dönemde aboneliğinin devam ettiği sabit olduğundan, dava dışı şahsın elektriği kaçak olarak kullanması nedeniyle, kaçak kullanım bakımından davalının mevcut abonelik gereği müteselsil sorumluluğunun da devam ettiğinin kabulü gerekir. (HGK"nun 27/04/2011 gün ve 2011/19-104-239 sayılı kararı)
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözardı edilerek, yanılgılı değerlendirme ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.