4. Hukuk Dairesi 2015/4421 E. , 2015/6969 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 18/12/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ...ve diğerleri vekili ile davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Davalılar ... ... ve ..."nin temyiz itirazları yönünden;
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10/3. maddesinde; manevi tazminat davalarının tamamının reddi durumunda avukatlık ücretinin, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunacağı düzenlenmiştir. Mahkemece, davalılar ..., ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, kısmen kabul edilen miktar üzerinden davacılar yararına 720,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, davanın tümden reddine karar verilmesine rağmen davalılar yararına da aynı miktar vekalet ücreti takdir olunmuştur. Ancak bu davalılar yönünden, karşı taraf yararına hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği kuralının düzenlendiği Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi"nin 10/2. maddesi değil, yukarıda açıklanan 10/3. maddesi uygulanmalıdır. Adı geçen davalılar hakkında davanın ret sebebi ortak olduğu için, lehlerine tek bir vekalet ücreti verilmesi doğru olmakla birlikte, miktarının 720,00 TL olarak belirlenmesi Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi"ne aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
2- Davalı ..."ın temyiz itirazları yönünden;
Davacılar, davalılardan ..."na ait mail adresinden gönderilen ve diğer davalılar tarafından kaleme alınan yazılar ile kendilerine hakaret edildiğini ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat talep etmişlerdir.
Davalılar, davaya konu e-postanın taraflarınca gönderilmediğini savunmuşlardır.
Dosya üzerinde bilişim konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılmış, sunulan raporlarda; davalıların davacılara dava konusu edilen e-postayı gönderdiğine dair kesin delil niteliğinde bilgi ve belge olmadığı mütalaa edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın yemin deliline dayandığı, tüm davalılara yemin teklifinde bulunduğu, davalılardan ... dışındaki davalıların duruşmaya gelerek yemin ettiği, davalı ..."ın ise meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmediği, HMK"nın 229/1. maddesi gereğince yemin için davet edilen kimsenin hazır bulunaması halinde yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı, adı geçen davalının duruşmaya gelmeyerek yeminden kaçındığı belirtilerek; davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK"nın "Yemine Konu Olamayacak Vakıalar" başlığını taşıyan 226. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde; yemin edecek kimsenin namus ve onurunu etkileyecek veya onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıaların yemine konu olamayacakları düzenlenmiştir. (1086 sayılı HUMK 352) Davalı ..."ın haksız eylem faili olduğu iddia edildiğine göre, suç olan bir konuda yemin teklif edilerek ve yemin etmemiş olmasına dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalılar ... ..., ... yararına, (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.