11. Hukuk Dairesi 2016/7367 E. , 2017/887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/10/2015 tarih ve 2014/375-2015/371 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.02.2017 günü hazır bulunan davacılardan asil ..., davacılar vekili Av. ..., davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin toplantı nisap sayısı 31.250.000 pay olan davalı şirket hissedarlarından olduğunu, şirketin 31/08/2014 tarihli olağan genel kurul toplantısında yapılan usulsüzlükler sebebiyle gündemin .... madde görüşmeleri devam ederken birçok hissedar gibi toplantıyı terk ettiklerini, bunun üzerinde yapılan sayımda 31.310.369 payın hazır olduğu tespit edilerek toplantıya devam edilmiş ise de, vekaletle oy kullanan beş ortak tarafından verilen vekaletname ekindeki imza beyannamelerinin fotokopi olması sebebiyle geçersiz olduğunu, geçerli kabul edilen beş ortağın toplam 364.090 payının toplantıda hazır olduğu açıklanan 31.310.369 hisseden düşülmesi gerektiğini ve bu durumda toplantı nisabının sağlanamadığını ileri sürerek, gündemin .... maddesinden itibaren alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ve genel kurulda alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, imza sirküleri aslının veya noter tasdikli suretinin daha öncesinde şirket genel merkezine sunulmuş olması kaydıyla suretinin geçerli olduğu, ... üye yönünden şirket merkezinde aslının vaya noter tasdikli suretinin bulunmadığı, bu durumun basit nitelikte kabul edilebilecek şekli bir eksiklik mi yoksa esasa teşkil eden zorunlu bir şekil unsuru mu olduğunun tespitinin gerektiği, beş üyeye ilişkin vekalet ilişkisinin sahteliği ve/veya geçersizliği yönünden bir iddiada bulunulmadığı, aynı şekilde bahsi geçen beş üye tarafından da genel kurulun iptali yönünde bir dava yöneltilmediği, genel kurulda temsil edilmelerine ilişkin bir itirazın da ileri sürüldüğünün dosyaya yansımadığı, bir bütün halinde değerlendirildiğinde her ne kadar aslı ve/veya tasdikli suretleri şirket merkezinde bulunmasa da vekaletle temsile ilişkin genel hükümleri düzenleyen Borçlar Kanunu, Ticaret Kanunu hükümleri gereğince, vekille temsilde şekil serbestisi olduğu, Ticaret Kanunu hükümleri gereğince de yazılı temsil düzenlemesinin genel kurulda bulunduğu, bu haliyle sadece ve sadece bahsi geçen kişilere ilişkin usulüne uygun belgelerin aslının ve/veya tasdikli suretinin şirket merkezinde bulunmadığı gerekçesiyle bu şekil unsurunu katı bir şekilde yorumlayarak genel kurulun beş ve devamı maddelerinin yoklukla tespiti sonucunu doğuracak bir neticeye ulaşmanın, hukuka, yasaya ve ana sözleşmeye uygun olmadığı, öte yandan bu şekilde olan kişi ve pay sayısının toplam vekaletle temsil kişi ve pay sayısına oransal olarak bakıldığında, toplam 507 vekille temsilin söz konusu olduğu, genel kurulda sadece beş tane vekille temsilin bu şekilde %1in altında olduğu; vekaletle temsil edilen toplam hisse içindeki oransal değerinin yaklaşık %..."e tekabül ettiği, şu halde sırf bu durumun dahi kabul edilebilir bir şekli eksiklik olarak yorumlanması gerektiği ve bu haliyle iyi niyet kurallarına aykırılık oluşturmadığı şeklinde yorumlanması gerektiği, tüm iddia edilen yönlerden davacının davasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan ....480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 16/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.