3. Hukuk Dairesi 2013/16396 E. , 2014/353 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : TORBALI 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2012
NUMARASI : 2012/6-2012/549
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalının davacı kurumun 11357221 nolu konut dışı su abonesi olduğunu, 2010 yılının 7, 8 ve 12 ayları ile 2011 yılı 3 ve 6.aylarında tahakkuk eden su bedellerinin ödenmediğini, ödenmeyen su bedelleri için İzmir 28.İcra Müdürlüğü"nün 2011/5138 esas sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlandığını, davalı borçlunun yasal süresi içindeki itirazı ile icra takibinin durdurulduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine ve borca itirazının iptaline, haksız itiraz nedeniyle %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile İzmir 28.İcra Müdürlüğü"nün 2011/5138 esas sayılı takip dosyası üzerinden itirazın iptali ile, 4.923,17 TL asıl alacak, 719,93 TL faiz olmak üzere toplam 5.643,00 TL alacak üzerinden takibin devamına ve 4.923,00 TL üzerinden % 40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, kaçak su bedelinin davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında 10.09.2007 tarihinde imzalanan konutdışı abonelik sözleşmesinin bulunduğu, aboneliğe ait adreste dava dışı İsmail Kaymakçı tarafından tuvalet işletmeciliği yapıldığı anlaşılmaktadır.
Aboneliğin davalıya ait olması ve kesik-sökük olan hatta piyasa malı sayaç takılarak kaçak su kullanımının tespit edilmesi nedeniyle, davalı hakkında davacı kurum tarafından 28.02.2011 tarihli Kaçak Su Kullanım Tutanağı düzenlenmiş ve kaçak su kullanımı nedeniyle 4.923,17 TL kaçak su tahakkuku yapılmıştır.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece yargılama sırasında bilgisine başvurulan makine mühendisi bilirkişinin raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Bilirkişi davacı tahakkuklarını esas almış, ayrıca su bedeli hesaplaması da yapmamıştır. Rapor düzenleyen bilirkişinin su tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Uzman bilirkişi tarafından, davacının tahakkuk ettirdiği bedelden davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi, davalının sorumlu olduğunun tespiti halinde ödenmesi gereken su bedelinin ayrıca hesaplanması gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece dava dosyasının su tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendis bir bilirkişiye verilerek rapor düzenlettirilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazları bu aşamada değerlendirilmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.