20. Hukuk Dairesi 2015/15503 E. , 2017/3382 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... ilçesinde, 1988 yılında 56 numaralı ... Kadastro Komisyonu tarafından yapılan, daha önce kesinleşen ... kadastrosunun aplikasyonu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde çalışmasında, bazı taşınmazların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak ... lehine ... sınırları dışına çıkarıldığını, ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/61 E. - 1996/242 K. sayılı kararı ile komisyon üyelerinin tazminata mahkum edildiklerini, komisyon çalışmalarının yok hükmünde olduğu konusunda Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 1998/1529 - 248 sayılı kararının emsal oluşturduğunu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinde bu konuda açılmış olan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2004/7780 E. - 9015 K. sayılı kararı ile ... kadastro komisyonu üyelerinin görevlerini kötüye kullanarak ya da kendilerine verilen görevlerin dışına çıkarak yaptıkları işlemler hukuk ve ceza davalarına konu olmuşsa bu işlemlerin yok hükmünde sayılacağından yönetim tarafından işlemin iptali için her zaman dava açılabileceğinin belirtildiğini ileri sürerek, ... mahallesi 129 ada 12 parsel sayılı taşınmazda 56 numaralı ... Kadastro Komisyonu tarafından yapılan ... dışına çıkarma işlemlerinin yok hükmünde olduğunun tesbiti ile taşınmazın tapusunun iptali ile ... olarak ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, ... ilçesi, ... mahallesi, 14 pafta, 129 ada, 12 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak 56 nolu ... Kadastro Komisyonu tarafından yapılan 2/B uygulamalarına ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine, taşınmazın davalı ... ve ... adına olan tapu kaydının iptali ile ... vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu kaydında bulunan şerhlerin terkin edilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 56 nolu ... Kadastro Komisyonu tarafından yapılan 2/B uygulamasının yok hükmünde olduğunun tesbiti ile kesinleşen ... kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ... kadastrosu, 1950 yılında makiye ayırma, 23.09.1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılıp 19.04.1989 tarihinde ilân edilen edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye kesinleşen ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman ... ve fen bilirkişiler tarafından uygulanması sonucu, çekişmeli 129 ada, 12 sayılı parselin 1942 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 1976 yılında 4785 sayılı Kanun
hükümleri gözönünde bulundurularak yapılan ve 23.09.1981 tarihinde kesinleşen ... kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve aplikasyon işlemi sırasında yine ... sınırları içinde bırakıldığı, 19.04.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B uygulamasında ise ... adına ... sınırları dışına çıkartıldığı, ancak 2/B madde uygulamasını yapan komisyon üyelerinin kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı hareket ettiklerinin tespiti ile tazminata mahkum edilmeleri nedeniyle 2/B madde uygulamalarının yok hükmünde sayılacağı, bu durumda taşınmazın ... sınırları içinde kalmaya devam edeceği gözetilerek hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 18/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.