Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3513
Karar No: 2020/660
Karar Tarihi: 10.02.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/3513 Esas 2020/660 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2019/3513 E.  ,  2020/660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Bakırköy 5. İş Mahkemesi
    Asıl ve Birleşen 2017/968 Esas sayılı davası bakımından;


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    K A R A R

    A) Davacı İstemi:
    Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin iş kazası neticesinde sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle asıl dava dosyasında dava dilekçesinde 2.000,00 TL maddi tazminat, birleşen dava dosyasında dava dilekçesinde ise 100.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, ıslah dilekçesiyle asıl dava dosyasındaki maddi tazminat istemini 149.177,42. TL’ye artırdığı anlaşılmıştır.
    B) Davalı Cevabı:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davacının manevi tazminat talebi bakımından zamanaşımına uğradığını, talep edilen maddi tazminat tutarının fahiş olduğunu, davacının meydana gelen iş kazasında %35 oranında kusuru bulunduğunu tedavi sürecinde davalının maddi ve manevi anlamda destek olunduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) İlk Derece Mahkemesi Kararı:
    İlk derece mahkemesince, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 82.394,08 TL maddi tazminat ile birleşen Bakırköy 32.İş mahkemesine 2017/968 e sayılı dosyasında manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.09.2007 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
    İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince “ Yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince davacının yaptığı iş, yapılan işin niteliği, tanık beyanı, emsal ücret araştırmasına göre, kaza tarihi itibari ile günlük 40 TL ücret ile çalıştığı tüm dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olup, bilirkişinin ek raporundaki "a" seçeneğindeki hesaplama doğrultusunda davacının davaya konu maddi
    tazminat talebi ile ilgili karar verilmesi gerekirken "b" seçeneğine göre karar verilmesine ilişkin davacı istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.” gerekçesiyle “Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1madde gereğince Esastan Reddine, Davacının istinaf başvurusunun ise kabulü ile 149.177,42 TL maddi tazminat ile birleşen Bakırköy 32.İş mahkemesine 2017/968 e sayılı dosyasında manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.09.2007 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    E) Temyiz Nedenleri:
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, Asıl ve birleşen dava dosyalarının zamanaşımına uğradığını, maluliyet oranı konusunda Adli Tıptan rapor alınmadığını, manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığını, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinin yasaya açıkça aykırı olduğunu, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, iş davalarında yetkinin kamu düzeninden olduğunu, davalı işverenin adresi ve davacının işini yaptığı işyeri adresi ile kazanın gerçekleştiği adres bakımından yetkili mahkemenin İstanbul İş Mahkemesi olduğunu, maddi tazminatın hesabında esas alınan ücret için, kabul anlamına gelmemekle beraber yerel mahkeme kararının yerinde olduğunu, Sendikal ücretin dikkate alınmasının hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    A-Davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırının karar tarihi itibariyle 58.800,00 TL olduğu, yerel mahkemece davacı lehine 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, yerel mahkeme kararının taraf vekilleri vekili tarafından istinaf edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince davalı istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun ise maddi tazminat yönünden kabulü ile, yeniden esas hakkında kurulan hükümde, manevi tazminat istemi yönünden aynı miktarda manevi tazminata karar verildiği ve iş bu kararın anılan davalı vekilince temyize getirildiği dikkate alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarının temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
    O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz kabiliyeti olmayıp, davalı vekilinin temyiz itirazlarının H.M.K."nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE, karar vermek gerekmiştir.
    B- Davalı vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise:
    1- Dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici nedenlerle, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, 18/09/2007 tarihli iş kazasında sigortalının sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davacının, davalıya ait tuğla fabrikası işyerinde dış cephe sıva işinde çalışırken, fabrika etrafına iskele kurulması esnasında, çevredeki moloz ve demir aksamın kaldırılması işi sırasında demir hurda parçasının bacağı üzerine düşmesi neticesinde sol bacağından yaralandığı, SGK tarafından olayın iş kazası olarak kabul edildiği, sürekli iş göremezlik oranının %20,2 olarak belirlendiği, iş kazasının gerçekleşmesinde hükme esas alınan kusur raporuna göre davalı %65 kusurlu kabul edilirken, davacının %35 oranında müterafik kusurunun bulunduğunun tespit edildiği, ilk derece mahkemesince hesap bilirkişiden alınan 18/08/2017 tarihli raporda seçenekli olara hesap yapıldığı, “a”seçeneğinde DİSK tarafından bildirilen ücrete göre asgari ücretin 2,69
    katı üzerinden maddi tazminat alacağı 149.177,42 TL olarak hesap edilmişken, “b” seçeneğinde ise işveren tarafından düzenlenen vizite kağıdındaki ücrete göre asgari ücretin 1,45 katı üzerinden maddi tazminat alacağının 80.444,09 TL olarak hesap edildiği, İlk Derece Mahkemesince “b” seçeneğine itibar edilmekle beraber gelirlerin rücuya kabil kısmında hata edildiği yönündeki tespitle 82.394,08 TL maddi tazminata hükmedilmişken, Bölge Adliye Mahkemesince davacı tanık anlatımlarına göre DİSK tarafından bildirilen ücretlerin doğrulandığı kanaatiyle “a” seçeneğine itibar edildiği ve 149.177,42 TL maddi tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında davacının iş kazasının gerçekleştiği tarihte almakta olduğu ücret noktasında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Kazalının maddi tazminat alacağının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması önkoşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödemek amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; sendikalı işçiler için öncelikle toplu iş sözleşmesi ile imzalı bordrolara, bunların yokluğu halinde ise banka kanalıyla yapılan ücret ödemelerine veya işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücrete göre tespit edileceği, fazla mesai vb ek ödemelerin devamlılık arz etmesi halinde hesaba esas ücrete dahil edilmesi gerektiği, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş olan miktarın ücret olarak değerlendirilemeyeceği, Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanmaktadır.
    Somut olayda, davacının davalı şirkete ait inşaat işinde “ inşaat işçisi” olarak çalıştığı, davacının yaptığı işe göre asgari ücretle çalıştığının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğu açıktır. Öte yandan İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan asgari ücretin 1,45 katı düzeyindeki hesap seçeneğinin dosya kapsamına ve davacının yaptığı işe göre uygun olduğu anlaşılmakla beraber; Bölge Adliye Mahkemesince sendikasız işçi olan davacı için, tanık anlatımı ile doğrulanan sendikal ücrete itibarla, asgari ücretin 2,69 katı düzeyindeki ücret üzerinden yapılan hesap seçeneğine göre maddi tazminata hükmedilmesi hatalı olmuştur.
    O halde, mahkemece yapılacak iş, ilk derece mahkemesince esas alınan asgari ücretin 1,45 katı düzeyindeki hesap seçeneğine göre belirlenen maddi tazminat alacağından, SGK tarafından bağlanan gelirlerin doğru miktarda tenzili ile ilk derece mahkemesince doğru şekilde belirlenen 82.394,08 TL tutarındaki maddi tazminata hükmetmekten ibarettir.
    Bölge Adliye Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi hükmü bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istem halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi