Esas No: 2017/700
Karar No: 2020/644
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/700 Esas 2020/644 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAHİLİ DAVALILAR : Orman Yönetimi-Tapu Müdürlüğü
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/davalı Hazine, dahili davalı ... Yönetimi ve müdahil ... Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... ilçesi, ... köyü 101 ada 44 parsel sayılı 323.422,74 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro komisyonunun 28/08/2001 tarihli kararı ile; aynı mahiyette belge ibraz edilmesi ve üçünün de tapu kaydı olması nedeniyle, kadastro tutanağı yerine kaim olmak üzere komisyon tutanağı düzenlenerek, parsel hakkında hüküm tesisi için kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece, birleşen dosya davacıları tarafından, Hazine adına 1947 tarih ve 34 sıra numaralı tapu kaydının iptali amacıyla açılan davada birleştirme kararı verilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı-davalı Hazine ile dahili davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Dairenin 15/12/2014 gün 1595 E.-10532 K. sayılı kararı ile özetle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü ile 101 ada 44 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 02/05/2012 günlü krokili raporunda (A1) ile gösterilen 4470,72 m2"lik bölümün tarla vasfı ile ve 101 ada 44 parsel numarası altında ... adına, (A2) ile gösterilen 3062,18 m2"lik ve (A3) ile gösterilen 2712,08 m2"lik bölümlerin yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... Belediye Başkanlığı adına, (A4) ile gösterilen 6863,10 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ve tamamı 3 pay kabul olunarak, ... ve arkadaşları adına, (A5) ile gösterilen 9293,89 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... adına, (A6) ile gösterilen 12637,96 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile 1/2 oranı ile ... ve ... adına, (A7) ile gösterilen 4304,91 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek çalılık vasfı ile Hazine adına, (A8) ile gösterilen 5313,82 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... kızı ... adına, (A9) ile gösterilen 3994,85 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... kızı ... adına, (A10) ile gösterilen 5532,18 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... kızı ... adına, (A11) ile gösterilen 29614,93 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ve tamamı 16 pay kabul olunarak, ... ve arkadaşları adına, (A12) ile gösterilen 8096,68 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ve tamamı 12 pay kabul olunarak, ... ve arkadaşları adına, (A13) ile gösterilen 3190,08 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Hazine adına, (A14) ile gösterilen 4105,80 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Hazine adına, (A15) ile gösterilen 30008,17 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile 1/3 pay ile ... ve
arkadaşları adına, (A16) ile gösterilen 3382,53 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Hazine adına, (A17) ile gösterilen 1390,52 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... adına, (A18) ile gösterilen 348,86 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Bedri Ülkü adına, (A19) ile gösterilen 128,93 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile 1/2 pay ile ... ve Hazine adına, (A20) ile gösterilen 9316,01 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... adına, (A21) ile gösterilen 3264,61 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile 1/3 pay ile ... ve arkadaşları adına, (A22) ile gösterilen 25132,90 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Hazine adına, (A23) ile gösterilen 14665,39 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... adına, (A24) ile gösterilen 6307,49 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... adına, (A25) ile gösterilen 1684,40 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Hazine adına, (A26) ile gösterilen 446,84 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... adına, (A27) ile gösterilen 1021,13 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile tamamı 24 pay kabul edilerek ... ve arkadaşları adına, (A28) ile gösterilen 5595,38 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile tamamı 8 pay kabul olunarak, ... ve arkadaşları adına, (A29) ile gösterilen 4368,95 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ve tamamı 96 pay kabul olunarak, ... ve arkadaşları adına, (A30) ile gösterilen 991,28 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... adına, (A31) ile gösterilen 4002,20 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ve tamamı 600 pay kabul olunarak, ... ve arkadaşları adına, (A32) ile gösterilen 5219,51 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ve tamamı 60 pay kabul olunarak, ... ve arkadaşları adına, (A33) ile gösterilen 19262,38 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... adına, (A34) ile gösterilen 9978,21 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... oğlu ... adına, (A35) ile gösterilen 4277,50 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek çalılık vasfı ile Hazine adına, (A36) ile gösterilen 11551,06 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... adına, (A37) ile gösterilen 2653,34 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Hazine adına, (A38) ile gösterilen 1891,76 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ... adına, (A39) ile gösterilen 922,09 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Hazine adına, (A40) ile gösterilen bölümünün, (A) harfi ile gösterilen 133,30 m2"lik kesiminin tarla vasfı ile yeni bir parsel numarası verilerek Hazine adına, (B) harfi ile gösterilen 561,11 m2"lik kesiminin tarla vasfı ile yeni bir parsel numarası verilerek ve tamamı 6 pay kabul olunarak, ... ve arkadaşları adına, (C) harfi ile gösterilen 773,98 m2"lik kesiminin tarla vasfı ile yeni bir parsel numarası verilerek ve tamamı 12 pay kabul olunarak, Şükrü Arıburnu ve arkadaşları adına, (D) harfi ile gösterilen 1009,53 m2"lik kesiminin tarla vasfı ile yeni bir parsel numarası verilerek ... adına, (A41) ile gösterilen 331,94 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile el birliği mülkiyeti hükümlerine göre ... Turna mirasçıları adına, (A42) ile gösterilen 20655,98 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ve tamamı 3 pay kabul olunarak ... ve arkadaşları adına, (A43) ile gösterilen 1673,74 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Durmuş Şerbetçi adına, (A44) ile gösterilen 13194,07 m2"lik bölümünün yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile ve tamamı 3 pay kabul olunarak, ... ve arkadaşları adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişinin 02/05/2012 tarihli krokili raporunda yol 1 olarak gösterilen 4727,21 m2"lik bölüm ile yol 2 olarak gösterilen 6357,94 m2"lik bölümlerin haritasında yol olarak gösterilmesine karar verilmiş, hüküm davacı-davalı Hazine, dahili davalı ... Yönetimi ve müdahil ... Belediye Başkanlığı vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1946 yılında yapılan orman tahdidi, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 13/09/1994 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre 2001 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda çekişmeli 101 ada 44 sayılı parselin gerek 1946 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan gerekse 6831 sayılı Kanuna göre yapılan ve 13/09/1994 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına göre orman sınırları dışında olduğu belirtilmiş, 1958 tarihli memleket haritası ile 1969 ve 1970 tarihli hava fotoğrafları üzerindeki konumu incelenmiş ve taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de, rapor ekinde hava fotoğraflarının kadastral paftayla aynı ölçekte çakıştırılmış görüntüsüne yer verilmediğinden ve memleket haritasındaki çakıştırma da yetersiz olduğundan rapor bu anlamda denetlenememiş ve taşınmazın öncesinin niteliğini ve hukuki durumunu belirlemeye yönelik olarak yeterli ve kanaat verici görülmemiş, ayrıca kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15-20 yıl öncesine ait memleket haritaları ve dayanağı hava fotoğrafları da incelenmediğinden tespit maliklerinin taşınmaz üzerindeki zilyetliği mahalli bilirkişi beyanı yanında gerçeğin resmi olan bu belgelerle incelenmemiştir. Yetersiz rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, 101 ada 44 sayılı parselin (A9) ve (A10) nolu bölümlerinde tespit malikleri lehine kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu yönünde beyanda bulunmasına karşın hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda bu bölümlerde 10, 12 yıldır kullanımın olmadığı belirtilmiş, bu haliyle ilgili bölümlerde zilyetliğin iradi olarak terk edildiği hususları mahkemece irdelenmemiş, ziraat bilirkişinin tespiti ile mahalli bilirkişi beyanları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur.
Ayrıca, dava konusu taşınmazın tespit tutanağı malik hanesi boş bırakılmak suretiyle düzenlendiğinden, mahkemece 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi gereğince çekişmeli taşınmazın tesbit tutanağının beyanlar hanesinde kullanıcı olarak adı geçen tüm hak sahiplerinin/ölü iseler mirasçılarının davaya dahil edilip, husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlanıp, tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekmekte iken mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeksizin, tüm tespit maliklerinin davaya katılımı sağlanmaksızın, davada yer almayan tespit maliklerinin kullanımında olduğu belirtilen taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tesciline karar verilmiş olması ve bazı taşınmaz bölümlerinin de ölü kişi adına ve/veya tek tek mirasçılar belirlenmeksizin genel ifadeyle ölü kişi mirasçıları adına tescil edilmiş olması da usûl ve kanuna aykırıdır.
Bundan ayrı; birleşen dosyada davacı gerçek kişiler tarafından açılan dava Hazine adına kayıtlı bulunan 1947 tarih 34 nolu tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkin olup bu dosyada asliye hukuk mahkemesi tarafından verilen karar Daire tarafından bozulmuş olup, ilgili bozma kararında Hazine tapusu kapsamında kalan taşınmaz hakkında yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 44 parsel no altında malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiğinden Hazine tapusunun hukuki yönden geçerli olup olmadığı hususunun kadastro mahkemesince değerlendirilmesi gerekeceğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi gereğine değinilmiş olup kadastro mahkemesine dosya devredilmiş ise de mahkemece birleşen dosyadaki Hazine tapusunun iptaline ilişkin talep hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; öncelikle mahkemece 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi gereğince çekişmeli 101 ada 44 parsel sayılı taşınmazın tesbit tutanağının beyanlar hanesinde (A1) ila (A44) nolu bölümlerinde kullanıcı olarak adı geçen tespit malikleri/ölü iseler tüm mirasçıları davaya dahil edilerek en eski ve kadastro tespit tarihinden 15, 20 yıl öncesine ait (1980-1985) hava fotoğrafları, bu hava fotoğraflarından yararlanılarak üretilen memleket haritaları ve varsa amenajman planı ve fotogometri yöntemiyle kadastro çalışmalarına altlık olarak düzenlenen kadastro paftası ilgili yerlerden getirtilip, halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir fen elemanı ve ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi aracılığıyla mahallinde yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.-K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.-K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı
Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, bu haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte aynı haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, bilirkişilere hava fotoğrafları ve dayanağı haritaları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, raporlarında taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, taşınmaz üzerinde bulunan bitki örtüsünün niteliği, ağaçların yaşları ve dağılımları ile ilgili açıklama yapmaları istenmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı, zilyetlik yoluyla kazanılabilecek yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, bu kez, kadastro tespit tarihinden 15, 20 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları, memleket haritaları ile fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orjinal fotokopi örneği ve kadastro paftası ziraat mühendisi, fen elemanı ve orman mühendisi ile birlikte ölçekleri eşitlenip çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğünün ve fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı yönünde krokili rapor alınmalı, bu araştırmalar sonucu bilirkişiler tarafından taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, ziraat bilirkişiden kültür arazisi olup olmadığı yönünden rapor alınmalı, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddi olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağı gözetilmeli (H.G.K. 30/03/1994 gün ve 1993/8 - 939 - 1994/176 sayılı kararı), komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları ile kadastro tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; kadastro tespit tarihine kadar tespit malikleri yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; bu anlamda özellikle taşınmazın (A9) ve (A10) nolu bölümlerinde zilyetliğin iradi olarak terk edilip edilmediği saptanmalı, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, tespit malikleri ile eklemeli zilyetler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden senetsiz belgesiz araştırması yapılıp, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği 40/100 dönüm sınırlamasının aşılıp aşılmadığı saptanmalı ve 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp, dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi /ölü ise belirlenecek tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan gerekçelerle davacı-davalı Hazine, dahili davalı ... Yönetimi ve müdahil ... Belediye Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/02/2020 günü oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.