3. Hukuk Dairesi 2013/15982 E. , 2014/439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 2.AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2012/867-2013/398
Taraflar arasında görülen nafaka artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dilekçesinde; davalı ile Gaziosmanpaşa 2.Aile Mahkemesi"nin 2003/968 Esas, 2004/342 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, çocuk için 75,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra Gaziosmanpaşa 1.Aile Mahkemesi"nin 2006/123 Esas sayılı dosyası ile nafakanın 110.00 TL"ye çıkarıldığını, son olarak Gaziosmanpaşa 2.Aile Mahkemesi"nin 2008/49 Esas ve 2011/4 Karar sayılı ilamı ile iştirak nafakasının 300.00 TL"ye çıkarıldığını, çocuğun büyüyüp, ilköğretim okulu dördüncü sınıfa gittiğini, masraflarının arttığını ve kendisinin bu masrafları karşılayamadığını, davalının durumunun iyi olduğunu belirterek müşterek çocuğu için verilmekte olan aylık 300 TL iştirak nafakasının 300 TL arttırılarak, 600.00 TL"nin davalıdan alınarak tarafına verilmesini, mahkeme masraflarının davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı duruşmada, talep edilen nafakayı ödeme gücünün olmadığını, taksi şoförlüğü yaptığını, bağlanan nafakayı zor ödediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı lehine müşterek küçük çocuk için hüküm altına alınan nafakanın karara bağlandığı tarihteki davalının gelir durumu ile iş bu dava arasındaki gelir durumu arasında bir değişiklik olmadığı, hüküm altına alınan nafakanın bu davada tespit edilen gelir durumuna uygun olduğu anlaşıldığından ve günümüz ekonomik koşullarında ve paranın alım gücünde hal ve koşulların henüz nafakanın artırılmasını gerektirecek oranda değişmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli ve gelirleri de dikkate alınır.
Hâkim, nafaka takdirinde; tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasındaki bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.
TMK. mad. 176/4 hükmüne göre ""Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Aynı şekilde 331.madde uyarınca; "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır."
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamından; tarafların Gaziosmanpaşa 1.Aile Mahkemesi"nin 30/03/2004 tarih, 2003/968 Esas ve 2004/342 Karar sayılı ilamı boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin annesine verildiği, müşterek çocuk için aylık 75,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, Gaziosmanpaşa 1.Aile Mahkemesi"nin 11/05/2006 tarih, 2006/123 Esas ve 2006/381 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hükmedilen 75,00 TL nafakanın 35,00 TL arttırılarak 110,00 TL"ye çıkartılmasına karar verildiği, yine Gaziosmapaşa 2.Aile Mahkemesinin 18/11/2011 tarih 2008/49 Esas, 2011/4 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hükmedilen 110,00 TL nafakanın 300,00 TL"ye çıkartılmasına karar verildiği, son artış davasının 14.01.2008 tarihinde açıldığı, hükmün 18.01.2011 tarihinde verildiği ve sözkonusu kararın 28.09.2011 de kesinleştiği, iş bu yargılama dosyasına konu davanın son artış davasının üzerinden 4 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, çocuğun büyümesi bu süreçte eğitim masraflarında daha önce hüküm altına alınan artış oranı ile karşılanmayacak bir artış meydana geldiği dikkate alınmalı ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözönünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir artırıma karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.