2. Hukuk Dairesi 2020/5368 E. , 2021/1356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.02.2021 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. Yiğit Keresteci ile karşı taraf davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-karşı davalı erkek 27.09.2016 tarihinde Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi"nin incelediği dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış olup davalı-karşı davacı kadın ise; 26.10.2016 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ile aynı maddeye dayalı karşı boşanma davası açmıştır. İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek, her iki boşanma davasının kabulüne, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.500 TL tedbir nafakası, aylık 1.500 TL iştirak nafakasına ve tarafların tazminat taleplerinin reddine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı-karşı davacı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesinin bu kararı; davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmiştir. Tarafların karşılıklı boşanma davalarına ilişkin yargılama devam ederken, davalı-karşı davacı kadın tarafından Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi"nin incelemekte
olduğu 2018/781 esas sayılı dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış ve davasının eldeki dava ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar (HMK.m. 166/1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı varsayılır (HMK md. 166/4). Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer"i konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, Türk Medeni Kanunu"ndaki düzenlemelere (TMK m. 4,174/1-2, 175) aykırı düşer. Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur durumlarının belirlenmesine ilişkin olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesine dayanan iş bu karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin kararı taraflarca, kadının kabul edilen boşanma davası yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmemek suretiyle, boşanma yönünden kesinleşmiş olmakla birlikte; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre, eldeki karşılıklı boşanma davası ile kadın tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 30.06.2020 tarih, 2018/1557 esas ve 2020/721 sayılı kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 373/1. maddesine göre KALDIRILMASINA; Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi"nin 21.02.2018 tarih. 2016/813 esas ve 2018/160 sayılı kararının BOZULMASINA; bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 3.050 TL vekalet ücretinin Nail"den alınarak Öznur"a verilmesine, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.02.2021 (Salı)