Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2536
Karar No: 2020/667
Karar Tarihi: 10.02.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2536 Esas 2020/667 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2019/2536 E.  ,  2020/667 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    KARAR

    A)Davacı İstemi:
    Davacı vekili müvekkilinin müvekkilinin 01/01/2003-31/12/2009 tarihleri arasında ev hizmetlerinde ve çocuk bakıcısı olarak kesintisiz olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B)Davalı Cevabı:
    Feri müdahil adına usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup feri müdahil vekili cevap ve beyanlarında, davanın süresinde açılmadığından reddi gerektiğini, hizmet tespit davalarının kamu düzenini ilgilendirdiğinden çalışma olgusunun özel bir duyarlılık İle araştırılmasının Yargıtay İçtihattan gereği olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk derece mahkemesince; “Dinlenen tanık beyanları ve celp edilen belgelere göre davacının 01/01/2003-30/12/2009 tarihleri arasında davalıya ait ev işyerinde çalışma iddiasını doğruladıkları, davacının 16/12/2006-25/12/2006 ve 18/04/2008-31/12/2008 tarihleri arası bir kısım çalışmalarının davalının eşi adına tescilli konfeksiyon işyerinden kuruma bildirilmiş olmasının da davacının davalıya ait ev işyerinde çalıştığını gösterdiği, buna göre ... sigorta sicil numaralı davacının 01.01.2003 - 30.12.2009 tarihleri arasında davalı ..."ya ait işyerinde SGK"ya bildirilen günler dışında kalan günlerde sürekli ve kesintisiz olarak asgari ücretle çalıştığının tespitine dair karar verilmiştir. ” gerekçesiyle “Davacının davasının KABULÜNE, ... sigorta sicil numaralı davacının 01.01.2003 - 30.12.2009 tarihleri arasında davalı ..."ya ait işyerinde SGK"ya bildirilen günler dışında kalan günlerde sürekli ve kesintisiz olarak asgari ücretle çalıştığının TESPİTİNE, ” karar verilmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince “somut olayda, dosya kapsamından davacının çalışmalarının sona erdiği 31.12.2009 tarihinden dava tarihi olan 22.10.2014 tarihi arasında yasa gereği 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği davalı ..."nın 27/05/2000 tarihinde ... ile evlendiği, bu evlilikten olma 01/01/2002 doğumlu, Sude ve 24/08/2004 doğumlu Işıl isimli çocuklarının bulunduğu dinlenen davacı tanıklarının ve 16/12/2006-25/12/2006 ve 18/04/2008-31/12/2008 tarihleri arası bir kısım çalışmalarının
    bildirildiği davalının eşi adına tescilli konfeksiyon işyerinde çalışan tanık ifadelerine göre davacının konutun temizliğini, çocuk bakımı, ütü yemek işlerinin yaptığı çalışmasının tam zamanlı çalışma olduğu davacının hizmet akdi çerçevesinde ücret karşılığı davacının 01/01/2003 - 30/12/2009 tarihleri arasında davalı ..."ya ait işyerinde SGK"ya bildirilen günler dışında kalan günlerde sürekli ve kesintisiz olarak asgari ücretle çalıştığı böylece Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 05.02.2014 tarih ve 2013/10-2280 E., 2014/65 K. sayılı ilamında belirtilen, ev hizmetlerinde çalışma ile ilgili davaların hukuki niteliği ve ispat şekline ilişkin ilkelerin gerçekleştiği anlaşılmaktadır.” gerekçesiyle “Feri müdahil kurumun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE” karar verilmiştir.
    E)Temyiz Sebepleri :
    Feri müdahil vekili istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak mahkeme kararının bozulmasını talep etmişlerdir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Dava, davacının 01/01/2003 - 31/12/2009 tarihleri arasında davalı işverene ait ev hizmetlerinde sürekli olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının ihtilaflı dönemde ve davalı işyerinde sigortalı bildiriminin olmadığı, bu dönem içerisinde, davalı işverenin eşi ...’nın 1082024 sicil numaralı işyerinden 16/12/2006 tarihinde işe giriş bildirgesi verilerek 10 gün ve 18/04/2008 - 31/12/2008 tarihleri arasında ise aydan aya bazı aylar tam, bazı aylar ise kısmi sigortalı bildirimlerinin olduğu, davacı tanıkları ile çalışmanın yürütüldüğü adreslerden “Osmaniye Mahallesi, Kahve Sokak, Örnek Apartmanı, B Blok No:3 Gemlik/Bursa” adresinden bir komşu tanığın dinlendiği, davacının sigortalı bildirimlerinin bulunduğu işyerine ait dönem bordrolarının getirtilmediği, bordro tanıklarının dinlenmediği, bu işyerinden davacının gösterdiği tanıkların dinlenmesi ile yetinildiği, davacının çalışmasını yürüttüğü iki ayrı ev adresinden “Cumhuriyet Mahallesi, Deniz Sitesi, C Blok Gemlik/Bursa” adresinin kentsel dönüşüm kapsamında yıkılması nedeniyle komşu kişiler ile apartman görevlisinin tespit edilemediğine dair kolluk tespiti ile yetinilerek başkaca araştırma yapılmadığı, İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar veriliği, Bölge Adliye Mahkemesince SGK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını Mülga 506 sayılı Kanunun 3.maddesinin D bendi ile 5510 sayılı Kanunun 6.maddesinin c bendi, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren aynı yasanın Geçici 7. maddesi oluşturmaktadır.
    506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 2. maddesinde genel bir tanım yapılarak, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu Kanuna göre "sigortalı" sayılacağı belirtildikten sonra, 3. maddesinde kimlerin bu Kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmayacakları ve hangi kişiler hakkında da bazı sigorta kollarının uygulanmayacağı açıklanmıştır. Buna göre sigortalı sayılmanın koşulları; hizmet akdine göre çalışma, sözleşmede öngörülen edimin (hizmetin) işverene ait işyerinde veya işyerinden sayılan yerlerde görülmesi, 3. maddede belirtilen "sigortalı sayılmayan" kişilerden olunmaması şeklinde sıralanabilir.
    506 sayılı Kanunun 3. maddesi sigortalı sayılmayanları; diğer bir ifade ile anılan Kanun kapsamına alınmayanları sıralamaktadır.
    Buna göre mülga 506 sayılı Kanun’un “Sigortalı sayılmayanlar” başlıklı 3. maddesi uyarınca:
    ./..


    “Aşağıda yazılı kimseler bu kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmazlar:
    …D) (Değişik: 11/8/1977 - 2100/1 md.) Ev hizmetlerinde çalışanlar (ücretle ve sürekli olarak çalışanlar hariç)…”
    Yine 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un “Sigortalı sayılmayanlar” başlıklı 6. maddesi uyarınca;
    “…Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin uygulanmasında;
    …c) (Değişik: 17/4/2008-5754/4 md.) Ev hizmetlerinde çalışanlar (ücretle ve sürekli olarak çalışanlar hariç)…4 üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı sayılmaz.”.
    Buna göre ev hizmetleri, mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun ilk halinde kanun kapsamı dışında bırakılmış iken, 24/08/1977 tarih ve 16037 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 24/11/1977 tarihinde yürürlüğe giren 11/08/1977 tarih ve 2100 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle yapılan değişiklik ile mülga 506 sayılı Kanun’un 3. maddesinin (D) bendinde yapılan düzenleme uyarınca, ev hizmetlerinde “ücretle ve sürekli çalışanlar” anılan maddede yer alan istisnalar içinden çıkarılmış, 5510 sayılı Kanun"un 6. maddesi ile de aynı yöndeki uygulamaya devam edilmiştir.
    05/02/2014 tarih 2013/10-2280 Esas, 2014/65Karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı"nda sürekli çalışma kavramı “uygulamada haftanın çoğu ev işlerinde geçirilmiş ve çalışma bir süre devam etmişse, bu bu çalışma sigortalı çalışma olarak değerlendirilmekte, süreklilik için çalışmanın belli bir yoğunluğa ulaşması aranmaktadır.” Yargıtay"ın yerleşmiş içtihadları da aynı yöndedir.
    Yukarıda açıklanan bilgilere göre tesbiti istenen dönemde haftanın yarısından fazlası ev hizmetinde çalışan kişi sürekli çalışan kabul edilmelidir. Daha açık ifade etmek gerekirse 3 günden fazla ev hizmetinde çalışan kişi sigortalı sayılmalıdır.
    O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle davacının, davalının eşi ...’ya ait 1082024 sicil nolu konfeksiyon imalathanesi işyerinden çekişmeli dönemde bildirimleri bulunan bordro tanıkları ile SGK il müdürlüğü, zabıta, vergi dairesi, meslek odaları ve muhtarlık marifetiyle bu işyerine komşu işyerlerinden uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen çalışanlar ile bunların tespit edilememesi halinde ise işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek, çalışmanın fiilen bu işyerinde mi; yoksa davalıya ait ev hizmeti ve çocuk bakımında mı yürütüldüğünün tespiti konusunda bordro ve komşu işyeri tanıklarını dinlemek; öte yandan davacının ev hizmetlerini yürüttüğünü iddia ettiği her iki ev adresinde çalışmasının tanığı olabilecek kişileri, Mernis nüfus kayıt sisteminden tespiti yönünden nüfus müdürlüğü, bu dönemde bu adreslerden abonelik başvurusunda bulunmuş olanların tespiti için su ve havagazı gibi abonelik hizmetleri yürüten birimler ile kolluk marifetiyle detaylı olarak tespiti sağlanarak, tespit edilecek komşu ve apartman görevlilerinden davacının dava konusu ettiği dönemde çalışma süresi, niteliği, sürekli mi; kesintili mi olduğu, haftada kaç gün çalıştığı, part-time mı; full time mı çalıştığı, çalışmanın başlama ve bitiş tarihleri yönünde yöntemince beyanlarını almak aynı zamanda davacıdan ev hizmeti ve çocuk bakımına dair var ise fotoğraf ve video kayıtlarının ibrazı sağlanarak bu delilleri de dikkate alarak gerçek çalışma olgusu ile çalıştığının tespiti halinde davalı işyerinde haftanın yarısından fazlasını ev hizmetlerinde çalışarak geçirip geçirmediğini somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra tüm delilleri bir arada değerlendirmek suretiyle bir karar verilmesinden ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, Feri Müdahil SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G) SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 10/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi