Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/68
Karar No: 2014/642
Karar Tarihi: 21.01.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/68 Esas 2014/642 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/68 E.  ,  2014/642 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/03/2013
    NUMARASI : 2011/992-2013/124

    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ile davalı Behçet Ardoğan tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının galeri sahibi davalı B.. E.."dan 54 ... 064 plakalı aracı 28.11.2005 tarihli noter devir senedi ile satın aldığını, daha sonra aracın 28.10.2010 tarihinde davacının elinden alınıp, yediemine teslim edildiğini, söz konusu aracı satın aldığı davalı B.. E.."ın dava dışı M.. T.. isimli kişiden aracı satın aldığı sırada M.. T.."ın sahte kimlik kullanması nedeniyle bu satışın yapıldığı 2.Noter davalı M.. E.."in noter satış senedini düzenlediğini, davalı noterin gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeni ile sahte kimlik ile geçersiz satış sözleşmesine dayalı olarak davalı B.. E.."a satış yapılması, davacının da davalı Behçet"den aracı satın alması nedeni ile uğradığı zarar bedeli 13.900 TL araç bedeli ile 1.821 TL yargılama gideri, 5.000 TL araç kullanım kaybı bedeli ve 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı B.. E.. cevabında, dava konusu aracı dava dışı M..T.."dan satın aldığını, galeride sergilediğini, daha sonra davacının satın aldığını, kendisinin de diğer davalı noterde yapılan işlem ile dava dışı M.. T.."dan satın aldığını, kusuru olmadığını beyan etmiştir.
    Davalı M.. E.. vekili cevabında, kusuru bulunmadığını beyan edip, zamanaşımı def"inde bulunmuştur.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile toplam 13.021,90 TL maddi tazminat ile 3.000 TL manevi tazminatın davalı B.. E.."dan tahsiline, diğer davalı M.. E.. (noter) yönünden (illiyet bağı kesilmesi nedeniyle) davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili ile davalı B.. E.. temyiz etmiştir.
    Dosya kapsamından dava konusu 54 .. 064 plakalı aracı (önceki plakası 06 .. 187), 26.05.2004 tarihli noter satış senedi ile dava dışı M.. T.. "dan davalı B.. E.."ın satın aldığı, bu işlemin davalı noter M.. E.. tarafından yapıldığı, davalı Behçet"in de aynı aracı davacı Rasim"e yine noter senedi ile 28.11.2005 tarihinde satış yolu ile devredildiği anlaşılmaktadır.
    Birinci satışda satıcı konumunda bulunan dava dışı M..T.. adına sahte kimlikle belirlenemeyen bir başka kişinin satış yapması üzerine gerçek araç sahibi M.. T.. tarafından davalı B.. E.. ve davacı R.. K.. aleyhine açılan dava sonucunda mahkemece; davalı Rasim adına olan trafik kaydının iptali ile davacı M.. T.. adına tesciline karar verilmiş, hüküm 4.Hukuk Dairesinin onama ilamı ile kesinleşmiş, araç davacı Rasim"in elinden 28.10.2010 tarihinde alınmıştır.
    Davada, geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle uğranılan zarar bedeli ile davalı noterin kusursuz sorumluluğuna ilişkin tazminat talep edilmektedir.
    1- Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    1512 sayılı Noterlik Kanununun Noterlerin Hukuki Sorumlulukları başlıklı 162.maddesine göre; "stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile, noterler, işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar".
    Bu maddeye göre; noterlerin sorumluluğu "Kusursuz sorumluluktur". Kusursuz sorumlulukta zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur. Aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir. Sorumluluk hukukunun önemli değerlerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mucbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur.
    Bu durumda, davalı noterin satış işlemini yaptığı satıcı konumunda bulunan dava dışı Mustafa Taş adına düzenlenmiş sahte kimlik ve belgeler getirtilerek, gerektiğinde uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, söz konusu kimliğin iğfal kaabiliyeti olup olmadığı ve davalı noter yönünden illiyet bağının kesilip kesilmediği hususunda araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Ayrıca, AAÜT"nün 10/2.maddesinde manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti "Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına, Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez" hükmü gereğince kısmen kabulüne karar verilen manevi tazminat ile ilgili olarak davacı lehine 360 TL vekalet ücretine karar verilirken, davalı M.. E.. lehine, 1.200 TL vekalet ücretine hükmedilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
    Davalı B.. E.."ın temyiz itirazlarına gelince;
    Manevi tazminat, BK.nun 49. (TBK.nun 58) maddesi hükmüne göre kişinin yaşamı, sağlığı, vücut ve ruh bütünlüğü ile toplum içindeki yerini koruyan kişilik haklarının fiziki, duygusal ve sosyal kişilik değerleri içerdiği gözetildiğinde davacının satın aldığı araç ile ilgili sözleşmenin iptal edilmesi ve aracın elinden alınması durumunda kişilik haklarının ne şekilde zarara uğradığı araştırılmadan ve somut nedenleri açıklanmadan, mahkemece; davalı Behçet aleyhine manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
    Bundan başka, hükmedilen maddi tazminat miktarına işletilen faiz ile ilgili olarak, aracın davacının elinden alındığı 28.10.2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken, sözleşme tarihi 28.11.2005 tarihinden itibaren faizin başlatılması da bozma nedeni kabul edilmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi