14. Hukuk Dairesi 2015/18079 E. , 2017/6603 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.04.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 19.09.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davacılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili 258 ada 25 parsel sayılı taşınmazda davacılara ait binanın bulunduğunu, davalının 258 ada 11 numaralı bitişik parselde inşaat yaptığını, bu inşaat nedeniyle davacıların dairelerinin kullanılmayacak duruma geldiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, müvekkilinin inşaatın yapılmasıyla ilgili tüm önlemleri aldığını, davacılara ait binanın 1999 depreminde zarar gördüğünü, söz konusu binanın kırk yıllık olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ... yönünden maddi tazminat talebine ilişkin, talebin arttırım dilekçesi dikkate alınarak maddi tazminat taleplerinden emlakçı komisyon bedeli talebinin reddi ile, bu talep dışındaki taleplerin kabulüne, 37.149,09 TL" nin haksız fiil tarihi olan 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 1.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı ... yönünden maddi tazminat talebine ilişkin, talebin arttırım dilekçesi dikkate alınarak emlakçı komisyon bedeli talebi dışındaki taleplerin kabulü ile, 56.820,07 TL" nin haksız fiil tarihi olan 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 1.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı ... mirasçıları yönünden maddi tazminat talebine ilişkin, talebin arttırım dilekçesi dikkate alınarak emlakçı komisyon bedeli talebinin reddi ile, bu talep dışındaki taleplerin kabulü ile, 37.149,09 TL" nin haksız fiil tarihi olan 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 1.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı ... yönünden maddi tazminat talebine ilişkin, talebin arttırım dilekçesi dikkate alınarak emlakçı komisyon bedeli talebinin reddi ile, bu talep dışındaki taleplerin kabulü ile, 37.149,09 TL" nin haksız fiil tarihi olan 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı ... yönünden maddi tazminat talebine ilişkin talebin arttırım dilekçesi dikkate alınarak emlakçı komisyon bedeli talebinin reddi ile, bu talep dışındaki taleplerin kabulü ile, 36.451,09 TL"nin haksız fiil tarihi olan 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacılar vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.Somut olayda, mahkemece 11.10.2013 tarihinde fen bilirkişisi, inşaat bilirkişisi ve jeoloji bilirkişisi eşliğinde yapılan keşif sonucunda alınan 06.12.2013 tarihli jeoloji bilirkişisi ve 11.12.2013 tarihli inşaat bilirkişisi tarafından hazırlanan raporlarda 258 ada 25 parsel sayılı taşınmazda yer alan dava konusu binada oluşan çatlakların zemin oturmasından ve yeni bina kazısından kaynaklanmadığı, çatlakların dilatasyon boşluğu bırakılmamasından kaynaklandığı belirtilmiştir. Mahkemece ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesine zararın hesaplanması için talimat ile alınan 1 hukukçu, 2 inşaat mühendisi tarafından hazırlanan 12.03.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda zararın makinasız ve titreşimsiz kazı yapılmaması, kazının kademeli ve iksalı olarak yapılmaması ayrıca, komşu iki bina arasının ahşap veya çelik profilden payandalarla desteklenmemesinden kaynaklandığı, dosya içerisinde bulunan fotoğraflar incelendiğinde binalar arasında dilatasyon boşluğunun bırakıldığı ve strafor malzemesi kullanıldığı belirtilmiştir. Keşifte hazır bulunan inşaat bilirkişisi tarafından hazırlanan 25.12.2014 tarihli dava konusu bina karot deneyleri sonucunun incelenmesi amacıyla alınan ek raporda iksa tedbirlerinin alınmadığını, bina temelinde zemin sıvılaşması olabileceğini, bu nedenle davacılara ait binada oturmalar neticesinde çatlamalar olabileceğini, inşaat çalışmaları esnasında fore kazık çalışması yapılmadığı veya iksa tedbirlerinin yeterince alınmaması neticesinde inşaat çalışmaları esnasında oluşan titreşim ve yanal basınçlar neticesinde mevcut binalarda çatlamaların oluşabileceği, yeni ve eski bina arasındaki dilatasyon boşluğunda deprem yönetmeliği şartlarını sağlamadığı dikkate alındığında davacılara ait binada oluşan hasarların inşaat çalışmaları sonucu olduğunu belirtmiştir.... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin aracılığıyla talimat yoluyla alınan ek bilirkişi raporunda 12.03.2014 tarihli raporu tekrar ile davacıların maddi zararı hesaplanmıştır. Dosya arasında bulunan bilirkişi raporları zararın neden kaynaklandığı konusunda birbiriyle çelişkilidir. Mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca 12.03.2014 tarihli talimat mahkemesince aldırılan bilirkişi heyeti raporu ile 09.09.2014 tarihli ek raporda zarar miktarı hesaplanmıştır. Keşif sırasında hazır bulunmayan bilirkişilerce dava konusu taşınmaz görülmeden zararın hesaplanmış olması doğru görülmemiştir.Mahkemece, uzman bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılarak önceki raporlar arasındaki çelişkiyi ortadan kaldıracak şekilde gerekçeli rapor alınmak suretiyle hasarın ve zararın belirlenmesi, hesaplanan kira tazminatı yönünden davacıların kiraya çıktıkları ispatlanan tarihden başlayarak dava tarihine kadar boşalttıkları daire kira bedeline yakın emsal kira bedeli tespit edilerek hesaplamanın belirlenen bu bedel üzerinden yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.Mülkiyet hakkının taşkın kullanılmasında ölüm veya cismani zarar söz konusu ise BK’nun 53 vd. maddelerine göre, ölüm veya cismani zarar bulunmadığı takdirde, komşu taşınmaz maliklerinin sağlık, huzur ve sükunları mülkiyet hakkının taşkın kullanılması nedeniyle bozulmuş ise kusursuz sorumlulukta uygulanan BK’nun 56. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacının yukarıda belirtildiği şekilde manevi tazminatı gerektirecek bir zarara uğradığı ispat edilemediğinden manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekir.Ayrıca, davacılardan her biri kendi dairesinde meydana gelen zararın tazminini talep ettiğinden, davacıların farklı olması nedeniyle davada objektif dava birleşmesi oluşmuştur. Bu nedenle de her bir dava yönünden yargılama giderleri ve bu kapsamda vekalet ücreti dava değerine göre ayrı ayrı belirlenmeli, sorumlu tutulan kişiler de açıkça gösterilmesi gerekirken tek dava varmış gibi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1,480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 1,480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya karşılıklı olarak verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.