Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14558
Karar No: 2017/6605
Karar Tarihi: 19.09.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14558 Esas 2017/6605 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/14558 E.  ,  2017/6605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 04.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 19.09.2017 günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KARAR
    Dava, tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili müvekkili ile davalı ..."in akraba oldukları dava konusu 378 ada 5 parsel 9 numaralı bağımsız bölümün dubleks olduğunu, üst katın davacıya, alt katın davalı ..."e ait olacağının kararlaştırıldığını, bunun karşılığında davalı ..."a 46.406 TL teslim ettiğini 25.000 TL tutarında çek verdiğini ve 10.000 USD ödeme yaptığını belirterek dava konusu taşınmazın 1/2"sinin davacı adına tapuya tescilini kabul edilmez ise ödediği paranın iadesi talebinde bulunmuştur.
    Davalı ... davacının akrabası olduğunu, kalacak yeri olmadığı için davacıyı evine aldığını, ..."ten para almadıklarını, 25.000 TL tutarındaki çeki tahsil ettiğinin doğru olduğunu, 10.000 USD ödemenin kendisine yapılmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ..., iyiniyetli malik olduğunu, taşınmazın bedelini bankadan almış olduğu kredi ile ödediğini, tapuya güven ilkesi dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, açılan davanın bedel tahsili yönünden davalı ... açısından kabulü ile dava değeri ile sınırlı olmak üzere, 91.406 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... ve davacı vekili temyiz etmiştir.
    İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir.
    İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır.
    İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise “inanç konusu şey” olarak nitelenir. İnançlı bir işlemde, kazandırıcı işlemin tarafları ile borç doğuran anlaşmanın tarafları aynıdır.
    İnançlı işlemde inanılan, hakkını kullanırken kararlaştırılan koşullara uymayı, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hak veya nesneyi tekrar inanana (veya onun gösterdiği üçüncü kişiye) devretmeyi yüklenmektedir. İnançlı işlem, kazandırmayı yapan kişiye yani inanana belirli şartlar gerçekleşince, kazandırmanın iadesini isteme hakkı sağlayan bir sözleşmedir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bunun dava yoluyla hükmen yerine getirilmesi istenebilir.
    İnanç sözleşmesi, 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır.
    Açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi) “delil başlangıcı” niteliğinde bir belge varsa 6100 sayılı HMK’nın 202.maddesi uyarınca inanç sözleşmesi “tanık” dahil her türlü delille ispat edilebilir.
    Yazılı delil veya “delil başlangıcı” yoksa inanç sözleşmesinin ikrar (HMK m.188) yemin (HMK m.225 vd) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Davacının yemin deliline dayanması halinde hakimin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.12.2015 tarihli, 2014/14-516 E. 2015/2838 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
    İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    Davacı, yukarıda bahsedildiği şekilde dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin kendisine devredileceğinin kararlaştırıldığını kanıtlayamamıştır. Ancak, dosya içerisinde bulunan 17.01.2013 tarihli Yapı Kredi Bankası makbuzunda 46.556 TL"nin davacının hesabından çekildiği, aynı tarihte 46.000 TL"nin davalı ..."in Vakıflar Bankasındaki hesabına yatırdığı anlaşıldığından 46.000 TL"nin davacı tarafından davalı ..."e ödendiğinin mahkemece kabul edilmesinde bir hata yoktur. Aynı şekilde davalı ... 25.000 TL tutarındaki çek bedelinin kendisinde olduğunu kabul ettiğinden bu miktarın da davalı ..."den tahsiline karar verilmesinde bir hata görülmemiştir.
    Davacı 10.000 USD ödeme yaptığını beyan etmiş, davalı ... bu miktarın kendisine ödenmediği yönünde savunmada bulunmuştur. Davacı 10.000 USD"yi ödediğini kanıtlayamadığından, davacının ödediğini ispatladığı 46.000 TL ve davalı tarafından kendisine ödendiği kabul edilen 25.000 TL toplamı üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine kararın 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi