Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16393
Karar No: 2014/739
Karar Tarihi: 22.01.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/16393 Esas 2014/739 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/16393 E.  ,  2014/739 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KUŞADASI 2. ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ
    TARİHİ : 20/03/2013
    NUMARASI : 2011/213-2013/101

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının davacıya ait işyerine gelerek aracı ile ilgili çeşitli tamiratları yaptırdığını ve otomobil parçaları satın aldığını, davalı şirketin yapılan işlere ilişkin fatura düzenlediğini, fatura bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine Kuşadası 2. İcra Müdürlüğünün 2011/823 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine icra takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine % 40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının davacı şirkete borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı tarafın Kuşadası 2. İcra Müdürlüğünün 2011/823 E. Sayılı icra dosyasında yapmış olduğu itirazının 634,22 TL yönünden iptali ile, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, taraflar yararına kötü niyetli olmadıkları anlaşılmakla ve alacağın yargılamayı gerektirmiş olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Somut olayda, davacı şirket, davalı şirkete ait araçların bakım ve onarım işlerinin şirketleri tarafından yapıldığını ve bu hizmetler karşılığında düzenlenen toplam 11.954,92 TL fatura bedelinin davalı şirket tarafından ödenmediğini, davalı şirket de bu hizmet bedellerinin davacı şirkete ödendiğini ileri sürmektedir.
    Dosyaya davacı tarafından sunulan servis iş kabul formları ve faturalar ile davalı tarafından dosyaya sunulan ödemeye ilişkin makbuzlar ve kredi kartı ekstreleri birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin kendisine ait araçların bakım ve onarım işlerini davacı şirkette yaptırdığı ve ücretlerini fatura kesiminde ödediği ancak bir kısım ödenmeyen faturalar nedeniyle davacı tarafından davalı hakkında icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından da itirazın iptali davası açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
    Yargılama sırasında Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 27.12.2012 havale tarihli Bilirkişi Raporu ile, her iki şirketin 2006-2007-2008-2009-2010 yıllarına ait yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olduğu, davacı şirketin uyuşmazlığa ilişkin faturaların yasal defterlere kaydının yapıldığı, faturaların açık fatura olarak kesildiği ve bu defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 11.329,77.-TL alacaklı olduğu, ancak davalı şirketin de adına kesilen faturaları yasal defterlerine işlemiş olduğu ancak yapılan ödemeler ile davalı şirket defterlerine göre davalı şirketin davacı şirkete toplamda 634,22.-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
    Türk Ticaret Kanununa göre her tacir tutmakla yükümlü olduğu defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmak zorundadır aksi taktirde kapanışı yapılmayan defterlere delil olarak dayanamaz.
    Dava konusu olayda, her iki taraf tacir olup şirket defterlerinin açılış tasdiklerinin yapılmış olmasına rağmen kapanış tasdiklerinin yapılmamış olması dikkate alındığında, defterlerin delil olarak değerlendirilmesi yasa gereği mümkün değildir.
    Mahkeme, davacı vekilinin davalıya yemin teklif etmeyeceğine ilişkin 23.01.2013 tarihli celsedeki sözlü beyanı üzerine, bilirkişi raporunda davalı defterlerine göre yapılan hesaplamayı dikkate alarak hüküm kurmuş ve davacının davalıdan 634,22 TL alacağı olduğunu kabul ederek, icra takibine yapılan itirazın 634,22 TL yönünden iptaline karar vermiştir.
    Bilirkişi tarafından hesaplama yapılırken, davacı tarafından dosyaya sunulan servis iş kabul formları ve faturaların tarihleri dikkate alınarak, bu tarihlerden sonra davalı tarafından yapılan ödemeler davacı alacağından mahsup edilerek, davacının davalıdan olan alacağının tespiti gerekirken, usulsüz tutulan yevmiye defteri kayıtlarına göre hesaplama yapılması hatalıdır.
    Tarafların sunduğu fatura ve belgelerin tarihleri dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi gerekirken, mahkemenin yapılması gereken bütün işlemler yapıldıktan sonra ve kesin delil olarak başvurabileceği yemin deliline başvurarak yargılamayı sonlandırması da doğru görülmemiştir. Bu nedenle davacı vekilinin yargılamanın bu aşamasında davalıya yemin teklif etmeyeceğine ilişkin beyanının da hukuken bir önemi bulunmamaktadır.
    O halde mahkemece yapılacak iş, davacı tarafından dosyaya sunulan servis iş kabul formları ve faturaların tarihleri dikkate alınarak, bu tarihlerden sonra davalı tarafından yapılan ödemeler davacı alacağından mahsup edilerek, davacının davalıdan olan alacağının tespiti için konusunda uzman bilirkişi tarafından denetime elverişli rapor düzenlenerek, rapor sonucunda edinilecek kanaate göre hüküm kurulması gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi