Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma, alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından, müşteki şüpheli Birol Oktay ve şüpheli ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/03/2018 tarihli ve 2017/3572 soruşturma, 2018/1133 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 25/02/2019 tarihli ve 2019/671 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 15/01/2018 tarihli uzlaştırma raporu içeriğine göre, müşteki Beyhan Oktay ve şüpheli Birol Oktay"ın, şüpheli ... ile uzlaşmayı kabul etmedikleri, keza 05/09/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre, şüpheli ..."ın asli kusurlu, müşteki şüpheli Birol Oktay"ın ise tali kusurlu olduğunun bildirildiği, buna göre, şüpheli ... hakkında toplanan delillerin taksirle yaralama suçu bakımından kamu davası açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, merciince yapılan itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 25/02/2019 tarihli ve 2019/671 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 021/05/2019 gün ve 94660652-105-06-5305-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/05/2019 gün ve 2019/570376 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat. 21:00 sıralarında, meskun mahalde, toplam 6 metre genişliğinde, iki şeritli, bölünmüş, kaza noktasından 7 metre öncesinde okul geçidi 30km/sa hız levhası bulunan, kuru asfalt yolda; ehliyetsiz ve kaza saatinden yarım saat sonra yapılan ölçümde 1,73 promil alkollü olan sanık ... sevk ve idaresindeki aracıyla seyir halinde iken dört yönlü kontrolsüz kavşağa geldiğinde aracının sağ ön kısmı ile sağından kavşağa giren Birol Oktay‘ın sevk ve idaresindeki aracın ön kısmına kavşak içerisinde çarpması sonucu, Birol Oktay‘ın basit tıbbi müdahale ile giderilemez, kemik kırığı oluşacak, aracında yolcu olarak bulunan Beyhan Oktay‘ın ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı olayda;TCK"nın 89/5. maddesine göre, bilinçli taksirle yaralama suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının, aynı Kanunun 89/1. maddesindeki yaralanma hali hariç olmak üzere, şikayete tabi olmadığı, ancak TCK"nın 89. maddedeki bütün hallerin şikayete tabi olsun veya olmasın CMK"nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, 15.01.2018 tarihli uzlaşma raporuna göre müştekiler Birol Oktay ve Beyhan Oktay’ın uzlaşmak istememesi nedeniyle uzlaşmanın sağlanamadığı, 05.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda sanığın kavşaklarda geçiş önceliğine uyma kuralını ihlal etmesi sebebiyle asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, kamu davasının açılmasını gerektiğinin gözetilmediği anlaşılmakla;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 25.02.2019 tarihli ve 2019/671 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.