21. Hukuk Dairesi 2015/22435 E. , 2016/5459 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/10/1984 olarak tespitine yada 18 yaşını doldurduğu tarih itibariyle bir gün sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının sigorta başlangıç tarihinin 01.10.1984 olduğunun ya da 18 yaşını doldurduğu tarih olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının 01.10.1984 tarihinde dahili davalı Şti. işyerinde çırak işçi olarak 1 gün çalıştığının, sigorta başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 16.09.1989 tarihi olduğunun ve bu tarihten önceki önceki çalışma süresinin prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ofset baskı makinesinde çalıştığı beyan edilen 16.09.1971 doğumlu davacı adına davalı işyerince 01.10.1984 tarihli işe giriş bildirgesi düzenlendiği, bildirgede davacının çırak olduğuna dair ibare bulunmadığı, dinlenilen bordro tanığı tarafından; kendisi işe girdiğinde davacının çırak olarak çalıştığının, davacının öğrenci olmadığının, tam gün çırak olarak çalıştığının beyan edildiği, tanık beyanlarında davacının üretime yönelik çalışıp çalışmadığı hususunda bilgi bulunmadığı, davalı tarafından davacının çırak olduğunun iddia edildiği, davacı vekili tarafından da davacının 1984 yılında çırak olarak işe başladığının ve 1989 yılına kadar çalıştığının beyan edildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa"nın 2. maddesine göre; “ Sigortalılık niteliği, hizmet akdinin kurulması ve 6. madde gereğince çalışmaya başlanması ile edinilir. Aynı Yasa"nın “Sigortalı Sayılmayanlar” başlıklı 3/II-B maddesinde; “ Özel kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında, çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile bu Kanunun 35"inci maddesi hükümleri uygulanmaz.” hükmü öngörülmüştür.
3308 sayılı Mesleki Eğitim Yasası"nın 3. maddesi çırağı; “ Çıraklık sözleşmesi esaslarına göre bir meslek alanında mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını iş içerisinde geliştirilen kişi ” olarak tanımlanmıştır.
Anılan Yasa"nın “Çıraklık Şartları” başlıklı 10"uncu maddesine göre çırak olabilmek için;
a)14 yaşını doldurmuş, 19 yaşından gün almamış olmak. (Bu bentte yer alan “onüç yaşını” ibaresi, 16.08.1997 tarih ve 4306 sayılı Kanunun 6. maddesiyle “ondört yaşını” olarak değiştirilmiştir.)
b)En az ilköğretim okulu mezunu olmak.
c)Bünyesi ve sağlık durumu gireceği mesleğin gerektirdiği işleri yapmaya uygun olmak gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 06.11.2013 gün ve 2013/21-337 E, 2013/45 K sayılı kararında, çıraklık sözleşmesi ve çıraklık şartları ile ilgili olarak; “...Sözü edilen öğrencilerin sigortalı sayılmamaları, tatbiki mahiyetteki yapım ve üretim işlerinin gördükleri öğrenimin doğal bir gereği olmasından ötürüdür. Bir başka anlatımla, bu işler SSK anlamında sigortalı işçilerin gördükleri iş görünümünde bulunsalar bile belirgin olarak öğrenim çevresine girmektedir. Bu bakımdan, bu gibi durumlarda, esasen bir hizmet akdinin varlığından söz edilemeyeceği için sigortalılık niteliği edinme hali de söz konusu değildir. ” denilmiştir.
Öte yandan, 3308 sayılı Yasa"nın 13. maddesinde; işyeri sahibinin çırağı çalıştırmaya başlamadan önce bunların velisi veya vasisi veya reşit ise kendisi ile yazılı çıraklık sözleşmesi yapma zorunluluğundan bahsedilmekte ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 11.06.2003 gün ve 2003/21-412 E 2003/405 K sayılı kararında da belirtildiği üzere; “ Yazılı çıraklık sözleşmesinin bulunmaması çıraklık ilişkisinin oluşumu bakımından geçerlilik koşulu sayılmamaktadır. Yazılı sözleşme bulunmadığı durumlarda da işyeri çalışma düzeni çalıştırılan kişinin yaşı, aldığı ücret, mesleği öğrenme gibi unsurlar dikkate alınarak sonuca gidilmelidir...." denilmiştir.
Somut olayda; davalı taraf davacının çırak olduğunu beyan etmiş davacı vekili de bu yönde beyanlarda bulunmuştur. Öte yandan; işe giriş bildirgesinin düzenlendiği tarihte davacının 13 yaşında olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu yaşta bir çocuğun ofset makinasında üretime yönelik çalışmalarda bulunması hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda davacının çırak olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi