3. Hukuk Dairesi 2013/16328 E. , 2014/864 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : HARRAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2011/151-2013/93
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tarımsal sulama abonesi olduğunu, tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı belirtilerek, davalı tarafından kaçak elektrik tutanağı düzenlenerek 41.950,64 TL kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuk bedeli tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını öne sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; davalı görevlileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağında, davacının sayaçsız olarak kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği açıklanmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen 01.03.2012 tarihli ilk bilirkişi raporunda, davacının eylemi kaçak elektrik kullanma olarak nitelendirilmiş, sulama döneminde tüketilen elektrik miktarı belirlenmiştir. Mahkemece bu rapor yeterli görülmeyerek 10.04.2012 tarihli ikinci bilirkişi raporu alınmıştır. İkinci bilirkişi raporunda, kaçak elektrik tutanağının usule uygun olarak düzenlenmediği belirtilerek, kaçak elektrik kullanımının sözkonusu olamayacağı bildirilmiştir.
Mahkemece; ikinci bilirkişi raporuna da itibar edilmemiş, üçüncü kez bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. 03.01.2013 tarihli üçüncü bilirkişi raporunda ise, eylem kaçak elektrik kullanma olarak nitelendirilmiş, tutanak tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 622 sayılı kararına göre kaçak elektrik ve ek tahakkuk bedeli ayrı ayrı hesaplanmıştır. Mahkemece, daha önce itibar edilmeyen ikinci bilirkişi raporu esas alınarak hüküm oluşturulmuştur. Davaya konu olayda, davacının sayaçsız olarak elektrik kullanmasının Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesine göre kaçak elektrik kullanımı olarak tanımlandığı kuşkusuzdur. İkinci bilirkişi raporunu yetersiz bulan ve üçüncü kez bilirkişi incelemesi yaptıran mahkeme hakiminin, daha önce itibar edilmeyen raporu esas alarak karar vermesi yasal olarak mümkün değildir. Öte yandan, üçüncü bilirkişi raporundaki hesap şekli, tutanak tarihindeki yönetmeliğe uygundur.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, 03.01.2013 tarihli üçüncü bilirkişi raporunda belirlenen bedel dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.