20. Hukuk Dairesi 2017/5798 E. , 2017/3591 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taraflar arasında düzenlenen ortaklık tasfiye protokolü ve buna ek sözleşmelerin iptali istemine ilişkindir.
... 6. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlık Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş hususlardan doğduğundan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a. ve 5/1. maddeleri uyarınca ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Burs...a 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, davanın niteliğine göre yargılama sonunda davanın "reddine" karar verilse dahi mahkemece "şirketlerin tasfiyesine" ilişkin herhangi bir hüküm kurulması mümkün olmadığı gibi, TTK"nın 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari davalardan olmayıp ticari niteliği bulunmamaktadır. Davanın dayanağı miras paylaşımı protokolü olup, terekede 3 adet şirketin de bulunması davayı ticari dava niteliğine dönüştürmez. Bu nedenle davanın genel yetkili asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı Kanunun 5/1 maddesine göre ise "Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir."
Somut olayda davacı müvekkili ile davalı taraflar arasında 04/04/2014 tarihli "Ortaklık (Şirket- Gayrimenkul) Tasfiye Protokolü başlıklı protokolü imzaladığını, anılan protokolün 4. sayfasında sözleşmenin konusunun tarafların paydaşı oldukları belirtilen şirket gayrimenkul ve miras ortaklığının protokol ve ekinde yer alan mali tabloya göre ortaklığın giderilmesi olarak tanımlandığını ancak davacının da payının bulunduğu babadan kalma malvarlığı bütününün yasal miras hakları, adalet, hakkaniyet ve hukuk kurallarına aykırı şekilde paydaşlar arasında dağılımını hedefler nitelikte bir sözleşme ortaya çıktığını, bütün bu belgelerin okunmadan imzalandığını, belgelerin bir suretinin davacıya verildiğini, belgelerin çok gizli tutulmasının istendiğini, aksi halde büyük bir para cezası ödemek zorunda kalacaklarının ifade edildiğini, ana sözleşmenin şartlar başlığı altında 9. ve 10. maddelerin bu durumu ispatlar nitelikte olduğunu, iptali istenen protokol ve ekleri incelendiğinde davalılardan .., ... ve ... ile davacının paylarına düşen malvarlığı miktarının arasında 200 katlık fark olduğunu, zor durumda kalma, düşüncesizlik, deneyimsizlik hallerinden en az birinin varlığı halinde gabinden yani sübjektif unsurdan söz edilebileceğini, müvekkili davacının anne ve babasının da dahil olduğu aileye ait malvarlığının yasal mirasçılar arasında adil bir paylaşımla dağıtılmasının amaçlandığı
yönünde ikna edilmesi üzerine belgeleri okumadan imzaladığını, davacının 15 yıldır dul yaşadığını, davacıda düşüncesiz, deneyimsiz ve tecrübesiz hallerinin bir arada bulunduğunu, hataya düşürüldüğü iddiasıyla 04/04/2014 tarihli ortaklık (Şirket- Gayrimenkul) tasfiye protokolü ve buna ek sözleşmelerin iptaline karar verilmesini talep etmiş olup Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğan ve ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/04/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.