3. Hukuk Dairesi 2013/14828 E. , 2014/1095 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KONYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2010/673-2013/92
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, 2527502 abone nosu ile taşınmazlarının sulanması için 2008 yılında davalı şirket ile abonelik sözleşmesi imzaladığını; şirket hesabından otomatik ödeme talimatı verdiğini ve tahakkuk eden elektrik borcunu muntazaman ödediğini; davalı şirket görevlilerinin 24.07.2010 tarihinde sayacı okuyarak elektrik tüketim bedeli olarak müvekkiline 50.717,50 TL tahakkuk ettirdiklerini, bu miktarın da otomatik ödeme talimatıyla ödendiğini; ancak, miktarın çok fazla olduğunu farkedince, davalı şirkete durumu ihbar ettiğini ve Medaş yetkililerince sayacın bozuk olduğu ifade edilerek, sökülüp yeni sayaç takıldığını; yapılan kontrolde, davalı şirketin taktığı sayacın arızalı olduğunun anlaşıldığını; bu nedenle, fazladan tahakkuk ettirilen elektrik bedelinin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız açıldığını, zira faturanın tebliğinden itibaren 8 günlük sürede davacı tarafça itiraz edilmediğini, süresinden sonra faturaya itiraz edilmiş olduğundan; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; "...Tüm belgeler getirtilerek uzman bilirkişilerden rapor alınmış, alınan raporlardan 17/04/2012 tarihli İ.Baha Martı tarafından tanzim edilen 2.bilirkişi raporunun, dosya kapsamına ve elektrik enerjisinin tahakkuk edildiği tarihteki birim fiyatların doğru alınarak hesap edildiği; hükme esas alınacak mahiyette olduğu; diğer iki bilirkişinin, gerek kullanılan elektrik enerjisi ve gerekse hesaplamaya esas alınan birim fiyatlarda hata yaptıkları, dosyadaki belgelerle uyuşmadığından bahisle" davanın kısmen kabulü ile; 19.031,00 TL"nin 04/08/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 281.maddesine göre; taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.
Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.
Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir."
Somut olaya gelince; mahkemece, bilgisine başvurulan ilk bilirkişi raporunda; Medaş tarafından hesaplanan değer ile kıyas neticesi hesaplanan tüketim arasında 25.487,41 TL fark olduğu, bu miktarın fazladan tahsil edildiği belirtilmiştir. Davalı vekilinin itirazı üzerine, 17.04.2012 tarihli hükme esas alınan 2.bilirkişi raporunda ise; 19.031,00 TL"lik fark bulunduğunu, bu miktarın aboneye iade edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Davalı vekilinin, raporlar arasında çelişki bulunduğundan, çelişkinin giderilmesi istemli itirazı üzerine; 3.kez bilirkişi raporu alınmış ve raporda; davacının, davalı kurumdan 34.940,91 TL alacağı bulunduğu kanaati bildirilmiştir. Mahkemece de, 17.04.2012 tarihli 2.bilirkişi raporunun, dosyaya ve olaya daha uygun olduğundan bahisle, dava 19.031 TL üzerinden kabul edilmiştir. Yargılama sırasında, ikinci bilirkişi raporunu yetersiz bulan mahkeme üçüncü bilirkişi raporu almış bulunduğuna göre; artık, ikinci bilirkişi raporuna geri dönüp, hüküm oluşturamaz. Alınan ilk iki rapor arasında çelişki bulunduğu saptanmış olduğundan, mahkemece yapılacak iş; önceki bilirkişiler dışında aralarında ziraat ve elektrik mühendisi bilirkişilerin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi heyeti oluşturarak; alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderici, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olacak şekilde yeniden bilirkişi raporu almak ve oluşacak sonucu dairesinde hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. Mahkemece, yetersizliği kabul edilen bilirkişi raporuna dayanılması ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.