Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17693
Karar No: 2014/1102
Karar Tarihi: 28.01.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/17693 Esas 2014/1102 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/17693 E.  ,  2014/1102 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacılar ... vs. ile davalılar ...(İl Özel İdaresi) vs. aralarındaki tazminat davasına dair ... 20.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18/12/2012 günlü ve 2004/373-2012/585 sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 01.07.2013 günlü ve 2013/8289 E.- 2013/11318 K. sayılı ilama karşı davalı ... (İl Özel İdaresi) vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar vekili dilekçesinde; davalı il özel idaresinin mülkiyetinde bulunan .... Çarşı’da meydana gelen yangın sonucunda, aynı çarşıda kiracı olarak bulunan müvekkillerine ait işyerindeki ticari mallar ile demirbaş eşyaların tamamının hasar gördüğünü, yangının ise davalı ...’ye ait işyerinde işçi olarak çalışan diğer davalı ...’ın işyerine ait jeneratörü çalıştırdığı sırada oluşan benzin parlaması sonucu meydana geldiğini, ayrıca yanıcı maddelerinde satıldığı işyerlerinin bulunduğu çarşıda günün teknolojisine uygun olarak merkezi jeneratör yedekleme sistemi ile yangın çıkması halinde otomatik olarak devreye giren yangın kesici tertibatı kurmayan davalı il özel idaresinin de meydana gelen zarardan sorumlu bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 3.000 TL nin reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 06.02.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile de tazminat talebini 82.455,29 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı İl Özel İdaresi ve ... vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
    Davalı ... ise, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; davalı ...’in meydana gelen olayda kusurlu bulunmadığı, davalı ...’in ise meydana gelen olayda % 40 oranında kusurlu bulunduğu ancak bu davalı hakkındaki davadan feragat edildiği, davalı İl özel idaresinin de meydana gelen olayda % 40 oranında kusurlu bulunduğu, bu nedenle davalı il özel idaresinin oluşan zarardan kusuru oranında sorumlu bulunduğu gerekçesiyle; davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın ise feragat nedeniyle reddine, davalı İl Özel İdaresi hakkındaki davanın ise kısmen kabulü ile 32.982,17 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılardan İl Özel İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizin, 01.07.2013 gün ve 2013/8239 E.- 2013/11318 K.sayılı ilamı ile "...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak; davacı taraf, davalılardan ....’in haksız fiilin faili olması nedeniyle, İbrahim’in adam çalıştıran olması nedeniyle, diğer davalı İl Özel İdaresinin ise yapı maliki olması nedeniyle zararın tamamından sorumlu tutulmalarını istemiştir.
    Yerel mahkemece benimsenen 18.12.2007 günlü bilirkişi raporuna göre, olayda davalı ... % 40, davalı İl Özel İdaresi % 40 ve dava dışı çarşı esnafı % 20 oranında kusurlu bulunmuşlardır.
    Müteselsil (dayanışmalı) sorumluluk kuralına göre, olayda kusurlu olanların her biri, zararın oluşmasına birleşen veya bağımsız hareket eden davranışları ile katkıda bulunduklarından, meydana gelen zararın tamamından müteselsil olarak sorumludurlar. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 163. maddesi (818 Sayılı Borçlar Kanunun 142. maddesi) gereğince müteselsil sorumlulukta zarar görenin dilediği borçluya başvurma hakkı vardır. Dilerse sorumlulardan birine, dilerse hepsine veya bir kısmına karşı dava açabilir. Bu durumda, zararın tamamından yapı maliki olan davalı İl Özel İdaresinin sorumlu tutulması gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, adı geçen davalının kendi kusuru oranında sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Gerekçesiyle " mahkeme kararı bozulmuştur.
    Bu kez davalı İl Özel İdaresi vekili; 06.09.2013 tarihli dilekçesi ile, kararın düzeltilmesini istemektedir. Yeniden yapılan incelemede;
    Davalı idarenin malik ve işletmeci olduğu taşınmazda, günün teknolojisine uygun olarak merkezi jeneratör yedekleme sistemi ve yangın çıkması halinde devreye giren otomatik yangın kesici tertibatının bulunmaması nedeniyle genelde yanıcı maddelerin satıldığı dükkanların elektriklerin sık sık kesilmesi sırasında iç mekanda benzinle çalışan küçük jeneratör kullanılması ile 66-67 nolu dükkanda kiracı olan ..."nin işçisi ..."ın benzinle çalışan jeneratörü çalıştırmak istediği anda sızan benzinin alev alarak yanması sonucu oluşan zarardan 6098 sayılı TBK.nun 69.(818 sayılı BK.nun 58.) maddesi gereğince kusursuz sorumluluğu bulunmaktadır.
    Ayrıca, 6098 sayılı TBK.nun 61. ve 62.(818 sayılı BK.nun 50 ve 51.) maddelerine göre bina maliki ve yöneticisi olan davalı iaderenin müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zararın tamamından sorumlu olması gerekir.
    Ancak, yangının meydana gelmesinde davacıların da aralarında bulunduğu esnafın kusurlu olduğu anlaşıldığına göre davalı idarenin müteselsilen sorumlu olduğu miktardan esnafın kusurlu olduğu oranda indirim yapılması gerekir.
    Bundan ayrı, davacılar; olayda müteselsil sorumluluğu bulunan ve bilirkişi raporunda %40 oranında kusurlu bulunan davalı ... hakkındaki davasından feragat etmiştir. BK. 147/2.(TBK.168/2) maddesi; "Alacaklı diğerlerinin zararına olarak müteselsil borçlulardan birinin vaziyetini iyileştirdiği takdirde bu fiilinin neticelerini şahsen tahammül eder." hükmüne amir bulunduğundan; davacının bu feragati değerlendirilip, tartışılmalıdır. Davacı taraf, davalı ... hakkındaki davasından feragat ettiğine ve davalı idarenin rücu hakkını bu iradesiyle bertaraf ettiğine göre, bunun sonuçlarına da katlanmalıdır. Mahkemece, davalı idarenin müteselsilen sorumlu olduğu miktardan, davalı ..."in kusurlu olduğu orana isabet eden miktar da düşülüp, geri kalanına hükmedilmelidir. Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Ne var ki, mahkeme kararı yukarıda açıklanan gerekçeyle bozulması gerekirken, önceki Dairemiz ilamında belirtilen gerekçeyle bozulduğu anlaşıldığından; davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile, hükmün yukarıda açıklanan ve değiştirilen gerekçe ile BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi