23. Hukuk Dairesi 2014/8972 E. , 2015/3914 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. ... ile davacı ..., ... ve vekille Av. ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 10.05.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereğince davalıların taşınmazı pürüzsüz teslim etmeleri gerekirken teslim edemedikleri gibi, sözleşmeyi haksız bir şekilde feshettiklerini, müvekkilinin sözleşme nedeniyle 78.825,00 TL harcama yaptığını, öte yandan binanın yapılması halinde elde edeceği kârı da elde edemediğini ileri sürerek, toplam 478.825,00 TL"nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı arsa sahipleri vekili, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalıların taşınmaz üzerindeki gecekonduları yıkarak taşınmazı davacıya teslim etmedikleri, bu nedenle de davalıların sözleşmeyi feshetmekte haklı olmadıkları, davacının sözleşme nedeniyle yaptığı masrafın (menfi zarar) 71.828,73 TL, davacı kâr mahrumiyetinin ise (müspet zarar) 320.776,00 TL olduğu gerekçesiyle, 392.604,73 TL"nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1)Davalı bir kısım arsa sahiplerince, davacı yükleniciye gönderilen 30.05.2012 tarihli ihtarnameyle, aralarındaki 10.05.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini bildirmişler, sonrasında da yüklenici tarafından 29.06.2012 tarihinde haksız fesih nedeniyle olumlu ve olumsuz zararların tazmini istemiyle eldeki dava açılmıştır.
Bilindiği üzere, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin dönme veya fesihle sona erdirilmesi için, ya tarafların iradelerinin bu konuda birleşmesi, ya da feshin mahkeme kararıyla hüküm altına alınması gerekmektedir. Somut olaydaki istekler, dönmenin sonuçlarına ilişkin olduklarından, öncelikle bu konunun açığa kavuşturulması gerekmektedir. Uyuşmazlığa bu yönden bakıldığında ise, 10.05.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde taraf olduğu halde, sözleşmenin feshini bildiren anılan ihtarnamede adı yer almayan paydaşlardan Kadriye Yıldız isimli şahsında sözleşmede taraf olduğu anlaşılmaktadır. O nedenledir ki, bulunulan aşama itibariyle sözleşmenin dönme ile sona erdirilmesi mümkün değildir.
Şu halde, mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle dava dışı sözleşmenin tarafı paydaş ..."ın dönmeye muvafakati yönünde iradesini açıklaması halinde, işin esasına girilerek bir karar verilmesi, dönmeye muvafakat vermemesi halinde ise, dönme hususunun tespiti konusunda adı geçen paydaş hakkında dava açması için davacı yana süre verilip, dava açıldığı takdirde dosyalar birleştirilerek, öncelikle dönmenin varlığı konusu değerlendirilip, dönmeye karar verilmesi halinde sair alacak ve tazminat talepleri hakkında birlikte esasa girilmek suretiyle bir karar verilmesidir.
Değinilen hususlar nazara alınmaksızın mevcut hale göre, sözleşmenin henüz ayakta olduğu gözden kaçırılarak karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2)Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.