9. Hukuk Dairesi 2014/31354 E. , 2016/4074 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı şirket, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı şirket vekili özetle; davalının 14.01.2008 - 10.09.2013 tarihleri arasında müvekkil şirkette iş akdi ile çalıştığını, davalının şahsi harcamalarını müvekkil şirkete ödetmeye çalıştığının tespiti ve davalının da ikrarı üzerine iş sözleşmesini İş Kanununun 25-II-e maddesi uyarınca sona erdirildiğini, davalının müvekkil şirket aleyhine.... 21. İş Mahkemesinde 2013/684 E. Sayılı işe iade davası açtığını, müvekkil şirket tarafından davalının sözkonusu borcu nedeniyle...11. İcra Müdürlüğünden 2013/1973 E sayılı icra takibi başlattığını, davalı vekili tarafından müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle asıl alacağa ve faizlerine itiraz edildiğini, icra takibi konusunun davalının şahsi harcamalarını müvekkil şirkete ödettirmesine ilişkin olduğunu, davalının şirket için yaptığını iddia ettiği masraf formlarında mesai saatleri dışında olan Cumartesi gecesi.../.../..."deki yemeğin faturası, sadece kozmetik ürünleri satan.... mağazasından yapmış olduğu kozmetik ürünlerine ilişkin fatura,.... marka iki takım elbise ilişkin fatura,... marka kıyafet faturası,... marka kıyafet faturası.... marka kıyafet faturası ....mağazasından yapılan harcamaya ilişkin fatura ve bunlarla sınırlı olmaksızın daha çok sayıda iş ile ilgisi olmayan faturayı şirkete ödeterek haksız kazanç elde ettiğini, yapılan ön incelemede şirket harcaması olmayacak kalemlerin tespit edildiğini ve bunun neticesinde... nun davalıyı odasına çağırarak yaptığını iddia ettiği faturalardaki harcamaları sorduğunu, davalının; şahsi harcamalarını şirkete ödetmeye çalıştığını kabul ettiğini ve utandığını söyleyerek özür dilediğini ve akabinde kendisine ait olan kalemleri bizzat formlardan sildiğini ve imzaladığını, ayrıca davalı tarafından müvekkil şirkete ibraz edilen taksi fişleri incelendiğinde taksi fişlerinin bir kısmının davacı tarafından doldurulduğunu, bir kısmının ise seri numaralarının peşpeşe olmasına rağmen tarih aralıklarının farklı olduğunun tespit edildiğini iddia ederek; davanın kabulü ile borçlunun takibe, asıl ve faize ilişkin haksız itirazın iptali ve takibin devamına, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların hukuka aykırı nitelikte olduğunu, müvekkilinin davacı şirkette Üst Düzey Yönetici İkram Görevlisi olarak 14.01.2008 -10.09.2013 tarihleri arasında özveri ile çalıştığını, müvekkilinin işyerinde çalıştığı sırada davacı şirket yetkililerinin 10.09.2013 günü müvekkilini çağırarak gerçeğe ve hukuka aykırı ve haksız nedenler içeren fesih bildirimini tebliğ ettiklerini, sözkonusu haksız fesih nedeniyle...21. İş Mahkemesinde 2013/684 E sayılı işe iade davasını açtıklarını, davacı şirketin ayrıca müvekkilinin şahsi harcamalarını şirkete ödettirdiği gerekçesiyle icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından da sözkonusu icra takibine itiraz edildiğini, işe iade davası neticesinin bekletici mesele olarak değerlendirilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın iddialarına ilişkin cevaplarına ise; davacı şirketin müvekkilinin açık ikrarı olduğu yönündeki iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin 10.09.2013 tarihli savunmasında; sözkonusu iddiaların hiç birisinin gerçeği yansıtmadığını, bugüne kadar yapılan masraflara ilişkin yetkililerden her zaman onay aldığını, yetkisiz herhangi bir harcama yapmadığını, şirketin masraf prosedürüne aykırı hareket etmediğini, bu nedenle..."e ikrarda bulunduğu ve özür dilediği hususunun gerçeğe aykırı olduğunu, 4,5 yıllık hizmet süresi bulunan müvekkilinin iddia edildiği gibi davranmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin masraf kalemlerini her zaman yöneticilerinden onay alarak gerçekleştirdiğini, hiçbir masraf formunun onaysız kalmadığını, her zaman kontrollerinin yapıldığını, müvekkilinin doğrudan.... Yönetim Kurulu Başkanı... Haas"a bağlı olduğunu müvekkilinin yaptığı harcamaların onay verilen harcamalar olduğunu, davalı şirket çalışanı ..."nin fesihten yaklaşık 2 hafta önce müvekkilinin 2013 yılına ilişkin onaylanmış masraf formlarını getirerek davacı şirket tarafından tasarrufa gidildiği ve yapılan harcamaların bu manada düzeltilmesi gerektiğini müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin de talep yönünde masraf formlarını düzeltip parafladığını ve kendisine teslim ettiğini ve bu durumu da savunmasında belirttiğini, hal böyle olmakla birlikte durumun çarpıtılarak müvekkilinin yöneticisi eşliğinde şahsi harcamaların üstünü çizerek imzaladığını ve ikrar ettiği yönündeki iddianın feshe ve işbu davaya kurgu niteliğinde olduğunu, müvekkiline masraf onayını veren yöneticisi...."ye kınama cezası verilmesinin de haklı olduklarını ortaya koyduğunu, dosyaya sunulan perakende fişleri ile taksi fişlerinin müvekkili ile ilişkilendirilmesini kabul etmediklerini, fotokopi olan sözkonusu fişleri kabul etmediklerini, taksi fişlerinin üzerindeki el yazılarının dahi farklı olduklarını,.... 11. İcra Müdürlüğü"nün 2013/11973 E. Sayılı ödeme emrine itiraz ettiklerini, hiçbir şekilde borcun varlığını kabul anlamına gelmemek koşuluyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki talebin hukuki bir dayanağı olmadığını savunarak, her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak koşuluyla.... İş Mahkemesindeki 2013/684 E. Sayılı dosyanın bekletici sorun yapılmasına, cevap ve itirazlar doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davalı işçinin yapmış olduğu masrafların onaylanması durumunda ödemelerin yapıldığı, söz konusu alışveriş fiş, fatura ve diğer belgelerde yapılan harcamalara ilişkin işverenlikçe hiçbir itirazda bulunulmadığı, söz konusu harcamaların yönetim kurulu başkanının bilgisi dahilinde olduğu davalı işçi tarafından savunulmasına rağmen, bu konuda yönetim kurulu başkanının beyanına başvurulmadığı, yıllardır harcamaların bu şekilde süre geldiği anlaşıldığından, itirazın iptali davası inandırıcı ve somut delillerle ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı şirket temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta; davacı şirket davalı işçinin şirket için yaptığını iddia ettiği masraf formlarında, mesai saatleri dışında olan Cumartesi gecesi ...."deki yemeğin faturası, kozmetik ürünlerine ilişkin fatura,... marka iki takım elbiseye ilişkin fatura,... marka kıyafet faturaları,... marka kıyafet faturası, ...ATU) mağazasından yapılan harcamaya ilişkin fatura ve bunlarla sınırlı olmaksızın daha çok sayıda iş ile ilgisi olmayan faturayı şirkete ödeterek haksız kazanç elde ettiğini iddia ederek, tespit edilen haksız kazanç tutarında davalı işçi hakkında icra takibi başlatmıştır. Davalı işçi ise bugüne kadar yapılan masraflara ilişkin yetkililerden her zaman onay aldığını, yetkisiz herhangi bir harcama yapmadığını, şirketin masraf prosedürüne aykırı hareket etmediğini savunmuş, borca itiraz ederek hakkındaki icra takibinin durmasına sebep olmuştur.
Davalı işçi tarafından açılan işe iade davasının, davacının bu şekilde haksız kazanç elde etmesi nedeniyle iş akdinin davalı işverence haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile reddedildiği ve bu red kararının onanarak kesinleştiği tespit edilmiştir.
Dosyada ki bilgi ve belgelerden yapılan bu harcamaların şahsi harcama olmayıp, davacı şirkete ait olduğunun ispat yükü davalı işçiye ait olup, davalının bu hususları ispat edemediği anlaşıldığından, davanın kabulü yerine reddi hatalıdır.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.