Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3107
Karar No: 2020/347
Karar Tarihi: 14.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3107 Esas 2020/347 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3107 E.  ,  2020/347 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21/03/2018 tarih ve 2017/840-2018/390 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada taraf vekilleri tarafından istenilmiş olup, duruşma için belirlenen 14.01.2020 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılmakla hazır bulunan asıl davada davacı ve birleşen davada davacı vekili Av. ..., Asıl davada davalılar ... ve Teknomix vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili asıl ve birleşen davada, müvekkillerinin davalı şirketin büyük hissedarları olduklarını, davalı ..."ın hileli davranışları ile şirketi ele geçirmeye çalıştığını, sahte imzalar ile müvekkillerine ait payların devri konusunda karar alındığını ve hisse devirlerinin pay defterine işlendiğini, 05/05/2011 tarih 2011/3 sayılı ve 22/05/2011 tarih, 2011/4 sayılı yönetim kurulu kararları ile olağan genel kurul için gerekli işlemlerin başlatıldığını, 2011/3, 4 sayılı yönetim kurulu kararları ile pay devrine ilişkin 2011/6 sayılı yönetim kurulu kararı altındaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, hisse devirlerinin dayanağı olan 4 adet tarihsiz hisse devir ve temlik senetlerinin altındaki imzaların da müvekkillerine ait olmadığını, sahte belgeler ve sahte yönetim kurulu kararları ile hisse devir işlemlerinin tamamlandığını, bu devirlerin akabinde sahte belgeler ile yapılan çağrı neticesinde 22/06/2011 tarihinde genel kurul yapılarak yönetim kurulu başkanlığına ..."ın getirildiğini ve 2011/7 sayılı yönetim kurulu kararı ile de davalı şirketi ..."ın münferiden temsile yetkili kılındığını, yapılan bu işlemlerin yoklukla malul olduğunu ileri sürerek, müvekkillerine ait hisselerin ..., ..., ... adına pay defterine kaydına ilişkin 24/05/2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile pay devri
    işlemlerinin iptaline, davacı ..."in 2400 adet, davacı ..."ın 2397 adet hisseye sahip olduğunun tespiti ve hisse devir işlemine ilişkin pay defterindeki tescil kararlarının iptaline, bu hisselerin davacılar adına tesciline ve 2011/7 sayılı yönetim kurulu kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın 3 aylık yasal sürede açılmadığını, yönetim kurulu kararlarının TTK 391. maddesi gereğince iptalinin talep edilemeyeceğini, davalı şirketin bir aile şirketi olup davacı ..."ın davalı şirketteki hisselerini kardeşi olan müvekkiline devretme hususunda anlaştıklarını ve bu hususta düzenlenen yazılı sözleşmenin davacı tarafından imzalanarak müvekkiline gönderildiğini, hisse devri ile ilgili olarak 24.755 Euro ve 72.400 Euronun davacının talebi üzerine davacının diğer şirketi olan VarioPack Ltd. Şti."nin banka hesabına yatırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davalılar vekili, müvekkillerinin dosyada bahsi geçen yönetim kurulu altındaki imzalar ve şirket hisselerinin devri ile ilgili işlemlerde herhangi bir iştiraklerinin ve katkılarının olmadığını, bu olay nedeniyle müvekkillerinin de mağdur durumda olduklarını belirtmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; söz konusu tarihsiz devir sözleşmelerindeki imzaların davacıların eli ürünü olmadığı, kaldı ki davalıların da hisse devir bedelini ödediklerini ispat edemediği, bu nedenle devirlerin geçersiz olduğu, her ne kadar yönetim kurulu kararlarının iptali istenemez ise de hissedarların haklarını etkileyen veya ortadan kaldıran yönetim kurulu kararlarına karşı da iptal davası açılabileceği, bu sebeple hisse devirleri geçersiz olduğundan 22/06/2011 tarihli genel kurul kararının da yok hükmünde olduğu, bu genel kurul kararına dayanılarak karar altına alınmış olunan 22/06/2011 tarih, 2011/7 sayılı yönetim kurulu kararının da iptali gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davada davanın kabulü ile; davacı ..."in davalı şirketteki 2400 adet hissesinin davalı ... "a tarihsiz "Hisse Devir ve Temlik Senedi" başlıklı belge ile devrine ilişkin işlemin geçersiz olduğunun tespitine, davacı ..."in davalı şirkette 2400 adet hissedar olduğunun tespitine, davacı ..."ın davalı şirketteki 2397 adet hissesinin 2395 adedinin davalı ..."a tarihsiz "Hisse Devir ve Temlik Senedi" başlıklı belge ile devrine ilişkin işlemin geçersiz olduğunun tespitine, davacı ..."ın davalı şirketteki 2397 adet hissesinin 1 adedinin davalı ..."a tarihsiz "Hisse Devir ve Temlik Senedi"" başlıklı belge ile devrine ilişkin işlemin geçersiz olduğunun tespitine, davacı ..."ın davalı şirkette 2397 adet hissesinin 1 adedinin davalı ..."a tarihsiz "Hisse Devir ve Temlik Senedi"" başlıklı belge ile devrine ilişkin işlemin geçersiz olduğunun tespiti ile davalı ..."ın davalı şirkette 2397 adet hisse ile hissedar olduğunun tespitine, davalı şirketin 22/06/2011 tarihli genel kurulunun yok hükmünde olduğunun tespitine, davalı şirketin 22/06/2011 tarih, 2011/7 numaralı yönetim kurulu kararının iptaline, birleşen 2015/237 esas sayılı dosyada açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın gerekçesinde "davacılara atfen şirket evraklarına atılan imzaların huzurda reddi nedeniyle şirket içerisinde imzaların davacılara atfen başkaları tarafından atıldığı, bu yönde uygulama olduğu" biçiminde ifadelerin kullanılması yerinde değil ise de, bu husus sonuca etkili olmadığı gibi, birleşen davaya ilişkin verilen hüküm daha önce temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olmasına rağmen anılan davaya ilişkin yeniden hüküm kurulması ve hüküm fıkrasıyla gerekçe arasında çelişki bulunması gibi usule ilişkin yanlışlıkların birleşen davaya yönelik temyiz başvurusu bulunmadığından bozma sebebi yapılamayacak olmasına göre, taraf vekillerinin asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 17,40 TL harcın temyiz eden asıl davada taraflara iadesine, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi