Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5295
Karar No: 2018/440
Karar Tarihi: 15.01.2018

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2017/5295 Esas 2018/440 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2017/5295 E.  ,  2018/440 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.06.2010 tarih, 2010/6-124 Esas ve 2010/156 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, mevzuatımızda zorunlu müdafilik sistemini öngören yasanın amacı, kendisini savunmak için yeterli maddi olanağı bulunmayanların, bu hakkı kullanamamalarından kaynaklanabilecek olası hak kayıplarının önlenmesi, dolayısıyla da savunma hakkının etkin kullanılabilmesinin sağlanması suretiyle adil yargılamanın gerçekleştirilmesidir. Bunun doğal sonucu olarak, maddi olanakları elverişli olan sanık nasıl ki vekâletname vermek suretiyle dilediği avukatı serbestçe tayin edebiliyorsa, maddi olanağı bulunmayan sanığın da aynı şekilde müdafiliğini üstlenecek avukatını serbestçe belirleyebilmesi, en azından kendisine tayin edilen avukatı değiştirme hakkının bulunması, daha da ötesi, görülmeye başlayacak davada kendisine müdafi olarak bir avukat atanacağının sanığa bildirilmesi gereklidir. Kendisine müdafi atandığını dahi bilmeyen ya da kendisine müdafi atanmakla birlikte bu avukatın değiştirilmesini isteme hakkına sahip bulunmayan bir sanığın, atandığını dahi bilmediği veya beğenmediği halde muhatap olmak zorunda kaldığı müdafin tüm tasarruflarından sorumlu tutulması gerektiğini veya bu müdafin yaptığı tüm işlemleri peşinen kabul etmiş sayılacağını söylemek nasıl mümkün değilse, böyle bir durumda savunma hakkının tam anlamıyla kullanılabileceğini düşünmek de olası değildir.
    Kendisine zorunlu bir müdafi görevlendirileceğinin sanığa bildirilmediği ve sanığın bu konudaki iradesine değer verilmediği ya da başka bir ifadeyle sanığın bu konudaki iradesinin dosya kapsamından anlaşılamadığı durumlarda, hükmün müdafi yanında sanığın kendisine de tebliğinin, adil yargılanma hakkının bir gereği olduğu kabul edilmelidir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanık ..."in yargılamada mahkemece atanan müdafi av. ..."dan haberdar olmadığı, sanığın yokluğunda, müdafinin yüzünde verilen 19.07.2016 tarihli kararın sanığa tebliğ edilmediği, müdafinin ise kararı temyiz etmediği, bu nedenle sanık ..."in sonradan vekaletname ile atadığı müdafi avukat Feride Laçin"in kararı süresinde temyiz ettiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
    Sanıkların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 116/2, 119/1-c. maddelerindeki suçların gerektirdiği cezaların türü ve yukarı sınırlarına göre, aynı Yasanın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının, suç tarihi olan 30.09.2005 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafi ve sanık ..."nın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi