3. Hukuk Dairesi 2014/287 E. , 2014/1281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KEŞAN 2. ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2013
NUMARASI : 2012/310-2013/84
Taraflar arasında görülen nafakanın artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; Keşan 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/91 Esas 2010/340 K.sayılı kararı ile davacı için 300 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için 300 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, davacının ev hanımı olup herhangi bir işte çalışmadığını belirterek, yoksulluk ve iştirak nafakasının 500"er TL"ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dielkçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalıdan nafaka aldığı sırada başka bir erkekle nikahsız olarak bir ilişkisinin olduğu, ancak bu ilişkisinin bittiğini kabul ettiği, bu durumun nafakanın kaldırılmasının sebeplerinden olduğu, davalının maaşından eline net 702 TL nin geçtiği, bu miktarın asgari ücretin altında kaldığı, davalının maddi durumunda bir artışın meydana gelmediği, ekonomik durumunun iyileşmediği, insanca yaşama şartları dikkate alındığında davacının davasının kabulü halinde davalının muhtaç duruma düşebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
1-Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi,yoksulluk nafakasına yönelik olan hükmün ONANMASINA,
2- İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1).
İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir.
Somut olayda, davalının yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasında, memur olduğu, 182 TL kira ödediği belirtilmiş, davalının geliri tespit edilememiştir. Davalıya ait maaş bordrosu incelendiğinde, gelir toplamının 2.478 TL olduğu, maaşından kira, icra ve nafaka kesintileri yapıldığı, 702,22 TL net ödeme yapıldığı görülmektedir. Yaklaşık 2 yıl önce takdir edilen iştirak nafakasının, bu davanın açıldığı tarih itibariyle, çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması nedeniyle tarafların mali ve sosyal durumlarına göre düşük kaldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak iştirak nafakasının TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda artırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.