3. Hukuk Dairesi 2013/15805 E. , 2014/1295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : NİĞDE 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2013
NUMARASI : 2007/65-2013/192
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalının tarımsal sulama abonesi olduğunu, davalının kaçak elektrik kullandığı tespit edilerek tutanak düzenlendiğini, tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeli ile diğer bedellerinin tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile takibin 33.599,09 TL asıl alacak, 19.026,96 TL işlemiş faiz ve KDV olmak üzere toplam 52.626,05 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren gecikme zammı uygulanarak tahsiline, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraflar temyiz etmiştir.
Somut olaya gelince, davacı görevlileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağında, davalının sayaç mühürlerini açarak kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiş, bu tutanağa dayanılarak 12.088,52 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirilmiştir. Tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeli ile 2003/11. ve 2004/11.dönem otomatik dönem tahakkukları, 2003/9. dönem taksitlendirilmiş tahakkuk, 2005/11. dönem ek tahakkuk bedellerinden oluşan toplam alacağın tahsili için davalı aleyhine takip başlatılmış, davalının itirazı üzerine takip durmuştur. Mahkemece, bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, kaçak elektrik bedeli hesaplanmış, diğer tahakkuklara ilişkin ayrıca hesaplama yapılmadan davacı kurum tahakkukları esas alınarak 6183 sayılı kanunun 51.maddesinde belirtilen oranlara göre sadece gecikme zammı hesaplanmış, mahkemece bu rapor benimsenerek hüküm kurulmuştur.
Kaçak elektrik bedeli ile birlikte 2003/11. ve 2004/11.dönem otomatik dönem tahakkukları, 2003/9.dönem taksitlendirilmiş tahakkuk, 2005/11.dönem ek tahakkuk bedellerinin de bilirkişi tarafından ayrıca hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Öte yandan, 6183 sayılı kanunun 51.maddesi hükmünde belirtilen gecikme zammı ancak bu kanuna tabi olan Devlet, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin sözleşmeden, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmeden kaynaklananlar dışında kalan kamu alacakları yönünden uygulanabilir. Anılan kanuna tabi olmayan alacaklar yönünden gecikme zammı ve gecikme zammına KDV uygulanabilmesi için alacağın sözleşmeden kaynaklanması ve taraflar arasındaki sözleşmede alacağın geç ödenmesi halinde geciken süre için gecikme zammı ve gecikme zammına KDV uygulanacağının kararlaştırılmış olması zorunludur. Mahkemece, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi getirtilmemiş, sözleşmede gecikme zammına ilişkin hüküm incelenmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin getirtilmesi, sözleşmede 6183 sayılı kanunun 51. maddesi hükmünde belirtilen gecikme zammı uygulanmasına ilişkin hüküm bulunup bulunmadığının incelenmesi, daha sonra dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davacı kurumun davacı taraftan isteyebileceği asıl alacağın, takibe konu tahakkuk tür ve tarihleri dikkate alınarak ayrı ayrı hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, davacının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi, İcra ve İflas Kanunu"nun takip tarihinde yürülükte olan 67.maddesi dikkate alınarak inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.