3. Hukuk Dairesi 2013/16609 E. , 2014/1327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ALANYA 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2012/420-2013/846
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı (birleşen dosya davacısı) tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; boşanma davasında davalı kadın lehine 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının boşanma davasından sonra yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İş bu yargılama dosyası içerisinde birleşen Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2012/93 Esas sayılı yargılama dosyasında; davacı vekili davacının davalıdan Alanya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/278 Esas- 2007/391 Karar sayılı kararı ile boşandığını, çocukları E.. B.."ın velayetinin davacıya verilerek, aylık 150,00.-TL.nafakaya hükmedildiğini, ancak aradan 5 yıl geçtiğini ve çocuğun büyüdüğünü, masraflarının arttığını, davalının gelirinin ikiye katlandığını beyan ile nafakanın 500,00.-TL.ye çıkarılmasını talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde;
Davacı Ö.. C.."in davasının KABULÜ ile, Alanya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/278 Esas-2007/391 Karar sayılı ilamı ile davalı C.. E.. için verilen yoksulluk nafakasının dava tarihi 02.04.2012 tarihinden itibaren kaldırılmasına,
Birleşen dosya davacısı C.. E.."in davasının kısmen kabulü ile, 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/278 Esas, 2007/391 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk E.. B.. için hükmedilen aylık 150,00 TL"lik iştirak nafakasının dava tarihi olan 04.07.2012 tarihinden itibaren aylık 240,00 TL"ye artırılmasına, birleşen dosya davalısı Ö.. C.."den alınıp birleşen dosya davacısı C.. E.."e verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı (birleşen dosya davacısı) tarafından temyiz olunmuştur .
Davacının (birleşen dosya davalısının) 2.029,00 TL aylık gelirinin bulunduğu, Vakıfbank ve Ziraat Bankasına kredi borçlarının olduğu, 1993 model Toros marka aracının bulunduğu, yeniden evlendiği yeni eşinin ev hanımı olduğu, lojmanda oturduğu, 155 TL kira ödediği anlaşılmıştır .
Davalının (birleşen dosya davacısının) asgari ücretle sezonluk çalıştığı, 43.000 TL konut kredisi çektiği, kendine ait evde oturduğu anlaşılmıştır .
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının (birleşen dosya davacısının) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
TMK.nun 176/4.maddesine göre: "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Aynı şekilde 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır".
Davalının (birleşen dosya davacısının), yukarıdaki yasa hükümleri gereğince; davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.
Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir (HGK. 07.10.1998 gün, 1998/2-656 E.-1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları).
Somut olayda; davalının (birleşen dosya davacısının) yaptırılan kolluk araştırmasında bir iş yerinde sezonluk asgari ücretle çalıştığı anlaşılmıştır.
Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki bilimsel öğretide: "Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğindedir" şeklinde açıklamalara yer verilmiş bulunmaktadır (Akıntürk, Turgut: Aile Hukuku, 2.cilt, İst. 2002, sh.294).
Davalının (birleşen dosya davacısının) aylık gelir durumuna göre değerlendirildiğinde, davalının özellikle düzenli tüm yılı kapsayan sabit bir gelirinin olmaması ve çalışarak elde ettiği gelir ile aldığı nafaka miktarı toplamının, davalıyı yoksulluktan kurtaracak nitelikte bulunmadığının kabulü gerekir.
Mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre; davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek, nafakada (çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) uygun bir miktar indirime karar verilmesi gerekirken asıl davanın tümden kabulüyle yoksulluk nafakasının tamamiyle kaldırılması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.