MAHKEMESİ : DENİZLİ 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2011/152-2013/280

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde, davalı aleyhine 14.313,60 TL kaçak su kullanım bedelinin tahsili için Denizli 3.İcra Müdürlüğünün 2010/8351 sayılı dosyasında takip yapıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle davalının Denizli 3.İcra Müdürlüğünün 2010/8351 sayılı dosyasında yapılan takibe haksız itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa %40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 03/06/2011 tarihli dilekçesinde; 3.İcra Müdürlüğünün 2010/8351 sayılı dosyaya itiraz dilekçesinde de belirttiği üzere kendisinin böyle bir fiilinin olmadığını, keşif yapılmasını talep ettiğini, haksız takip nedeniyle %50"den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; kaçak su vanasının davalı M.. U.."a ait 1253 parsel sayılı taşınmaz da değil, 1254 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığının belirlenmesi dikkate alınarak davalının Denizli 3.İcra Müdürlüğünün 2010/8351 sayılı dosyasına yaptığı itirazında haklı olduğu, davacı vekilinin tazminat talebinin yasal olmadığı kanaatine varıldığından bahisle davanın reddine hükmolunmuş; karar davacı vekilince temyiz olunmuştur.
Yargılama sürecinde kaçak su vanasının bulunduğu taşınmaz üzerinde keşif icrası cihetine gidilmiş; yapılan keşif sonucu tanzim kılınan ilk bilirkişi raporunda kaçak su vanasının bulunduğu taşınmazın davalı M.. U.."a ait 1253 parsel sayılı gayrimenkul sınırları içerisinde kaldığı belirtilmişken; aynı bilirkişi tarafından tanzim kılınan ek raporda sözkonusu vananın 1254 sayılı parsel içerisinde kaldığı ifade edilmiş; ilgi ek rapor hükme esas alınarak davanın reddi cihetine gidilmiştir.
Kaçak su vanasının yer aldığı ek raporda ifade edilen 1254 parsel sayılı taşınmazın 6706 Ada, 7 parsel ile 6707 Ada, 1 parsel olarak 2 imar işlemleri sonucu ikiye ayrıldığı; 6706 Ada, 7 Parselin Maliye Hazinesine ait arsa vasfında olduğu; 6797 Ada, 1 parselin ise rekreasyonalanı olarak tapuda kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Kaçak su vanasının bulunduğu taşınmazın ise, etrafı telle çevrili özenle yetiştirilmiş meyve bahçesi niteliğinde olduğu yapılan keşif zaptı ile sabittir.
Kaçak su vanasının bulunduğu taşınmazın niteliği, aynı bilirkişi tarafından hazırlanan ek rapor ve kök raporun tamamen birbirinden farklı oluşu ve niza konusu taşınmazın niteliği nazara alınarak ilgi taşınmaz üzerinde zabıt münzi tanıklar da hazır edilerek yapılacak keşif sonucu durumun açıklığa kavuşturularak kök rapor ve ek rapor arasındaki çelişki giderilmek suretiyle yeniden bilirkişi raporu alınarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekirken, kök raporla çelişen ve dosya içeriğine aykırı aynı bilirkişi tarafından verilen ek rapora dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.