1. Hukuk Dairesi 2014/1892 E. , 2015/943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DÜZCE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2013
NUMARASI : 2010/481-2013/678
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım,ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, davalı Halil yönünden kesin hüküm nedeniyle reddine, davalı İsmail bakımından elatmanın önlenmesi davasının kabulüne ve ecrimisil isteminde her iki davalı yönünden kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, dava konusu 22 parsel sayılı taşınmazın ortak mirasbırakan Kemal Yılmaz"ın ölümünden sonra davalılar tarafından kullanıldığını ve istemde bulunmasına rağmen taşınmazdan yararlandırılmadığını, taşınmaz üzerinde haksız inşaat yapan davalı Halil aleyhine daha önce açtığı elatmanın önlenmesi davasının kabulle sonuçlandığını, bu karara rağmen müdahale sona erdirilmeyip inşaatın tamamlandığını ileri sürerek taşınmaz üzerinde yer alan yapının yıkılması suretiyle elatmanın önlenmesi ile ecrimisile hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazda kendi paylarına isabet eden bölümleri kullandıklarını, davacının payına bir müdahaleleri olmadığı gibi talebin de zamanaşımına uğradığını savunmuşlar, ayrıca davalı Halil, elatmanın önlenmesi ve yıkım talebi yönünden kesin hüküm bulunduğunu belirtip davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının davalı Halil yönünden kesin hüküm nedeniyle reddine, davalı İsmail bakımından elatmanın önlenmesi davasının kabulüne ve ecrimisil isteminin de her iki davalı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan deliller ile tarafların paydaş oldukları dava konusu taşınmazın haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davalılar tarafından kullanıldığı, taşınmazda davacının kullandığı veya kullanabileceği bir yer bulunmadığı saptanmak ve ecrimisil yönünden zamanaşımı da gözetilmek suretiyle davalı İsmail bakımından elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne ve her iki davalı yönünden ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olduğundan davalıların tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Davacı tarafın temyiz itirazlarına gelince, dava konusu taşınmazın davacı, davalılar ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu ancak fen bilirkişi tarafından düzenlenen 27.06.2013 tarihli krokide gösterildiği gibi taşınmazın, davalılar ve dava dışı kişiler tarafından kullanıldığı, davacı ve diğer bir kısım paydaşların kullandığı veya kullanabileceği bir yer bulunmadığı, daha önce davacı tarafından, davalı Halil aleyhine açılan elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında dava konusu taşınmazda bulunan bina yönünden yıkım talebinin mahkemece reddedildiği ve davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilerek hükmün kesinleştiği buna rağmen davalı Halil"in kullanımı sürdürdüğü anlaşılmaktadır.
Bilindiği ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)"nun 303. maddesisinde düzenlendiği üzere, yeni açılan bir davaya karşı o davanın daha önce kesin hükme bağlandığını söyleyebilmek için ilk dava ile sonraki davanın taraflarının, dava konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gereklidir.
Somut olayda, her ne kadar her iki davanın tarafları ve konusu aynı ise de elatma eylemi haksız eylem olduğundan devam ettiği müddetçe her zaman dava açılabilmesi mümkündür. Kesin hüküm ancak hüküm anındaki durumu tespit edeceğinden hükümden sonraki döneme etkili değildir. Bu nedenle daha sonra meydana gelen vakılara dayalı olarak açılan elatmanın önlenmesi istemli dava kesin hüküm ilkesine aykırlık teşkil etmez ve dinlenilmesi gerekir.
Hal böyle olunca davalı Halil yönünden de davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.