MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; üç ayrı kira sözleşmesi ile taşınmazların davalıya kiralandığını, bir kısım davacılara kira bedelinin eksik ödendiğini, sözleşmelerin on yıllık olmasına rağmen davalının erken fesih yoluna gittiğini, davalının anahtarı tevdi mahalline teslim ettiğini, taşınmazlarda tüm ara duvarların yıkılarak davalı tarafça tek dükkan olarak kullanıldığını, tespit yaptırdıklarını ve eski hale getirmek için 24.500 TL gerektiğini, tadilat izninin ancak 20.02.2013 tarihinde alındığını ve tahliyeden sonra taşınmazda tasarrufta bulunmadıklarını ileri sürerek, davacı ..., Neşe ve Rııfat için 2012 ağustos ile 2013 Şubat arası şimdilik 70.000 TL, davacı ... için 40.000 TL, davacı ... Kudret için 40.000 TL alacağın tahsili, eski hale getirme bedeli olarak 24.500 TL nin tahsiline karar verlimesini istemişlerdir.
Davaya müdahale talebinde bulunan Fatma Muazzez; davaya konu parsellerden 27 nolu taşınmazda hissedar olduğunu, davalı ile kendisinin de sözleşme yaptığını ileri sürerek, 32.000 TL kira alacağı ve eski hale getirme bedelinden hissesine düşen miktarın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; kiralananları inşaat halinde aldığını, tadilat yapılacağının belli olduğunu, İZBAN hattı nedeniyle kiralananın önünden geçen yaya trafiğinin azaldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; sözleşmeye göre feshi ihbar süresinin 3 ay olduğu gerekçesiyle 3 aylık kira alacağının tahsiline, 24.500 TL eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacılar ve müdahilin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacılar ve müdahilin eski hale getirme bedeline yönelik temyiz itirazlarına incelenmesinde,
Taraflar arasında 22.03.2012 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli, 01.07.2012 tarihli ve 10 yıl süreli olmak üzere 4 ayrı kira sözleşmesinin varlığına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davaya konu taşınmazın anahtarının tevdi mahalline teslim edildiği ve en son 22.08.2012 tarihinde davacı tarafa kararın tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacılar 07.09.2012 tarihinde taşınmazda tespit yaptırmış, bilirkişiler taşınmazın eski hale getirilmesi için 24.850 TL gerektiğini ve yapılacak işlerin 20 iş gününde tamamlanabileceiğine dair rapor düzenlemiştir. Davacılar dava dilekçesinde kiralananın eski hale getirilmeden tahliye edildiği ve taşınmazı bu nedenle kullanamadıklarını ileri sürdüğüne göre, mahkemece; bilirkişilerden ek rapor alınarak kiralananın eski hale getirilmesi için gereken süre belirlenerek, bu süre kadar kira kaybının da tahsiline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacılar ve müdahilin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacılar ve müdahil yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.