3. Hukuk Dairesi 2016/14163 E. , 2018/4602 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; asıl davada, su aboneliği kapsamında 2004/4-9 ve 2005/1-6. dönem fatura borçları nedeniyle alacak tahsili için davalı tarafından vekilin görevlendirildiğini, belirtilen dönem kullanımlarının fazla olması üzerine, davalı kuruma itiraz edildiğini, başlangıçta 10 blok için yapılan şantiye aboneliğinin 15/01/2004 tarihinde geçici hesabının kesilerek 6 bloğun sayaç ayrımının yapıldığının ve bu tarihten sonra ferdi abonelerin tüketimlerinin de ana sayaçtan geçtiğinin davalı tarafça kabul edildiğini, 2005/2. dönemden itibaren tüketimlerin düşülerek faturalandırma yapıldığını, ayrıca tüm borçların yapılandırılması için 16/04/2008 tarihinde 10.000,00 TL, 07/05/2008 tarihinde 5.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL ödeme yapıldığını, önceki 8 dönem yönünden borçlu olmadıklarını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 2004/4-9. ve 2005/1. döneme ait 8 faturalar nedeniyle ferileriyle birlikte 7.500,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine, haklı çıkmaları halinde ödenen 15.000,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 28/10/2011 tarihli ıslah dilekçesiyle menfi tespite yönelik taleplerini 14.829,80 TL’ye yükseltmiştir.
Davacı; birleşen davada; ıslah tarihinden sonra alınan ek bilirkişi raporuna göre dava konusu 8 fatura yönünden gecikme cezası hesaplanmadığında alacaklı olduklarını belirterek; dava konusu faturalar nedeniyle 11.348,30 TL daha borçlu olmadıklarının tespiti ile fazla ödenen 567,79 TL’nin istirdadına karar verilemesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; inşaat alanı, su tüketimi, seviye dikkate alındığında tüketimin uygun olduğunu, davalı kurumca tespit ve tahakkukların doğru yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kabulü ile, davacının davalı idare tarafından takibe konu edilen 2004/03, 2004/04, 2004/05, 2004/06, 2004/07, 2004/08, 2004/09, ve 2005/1 dönemlerine ait 8 adet fatura bedellerinden 14.829,80 TL borçlu olmadığının tespitine, Birleşen 2012/702 Esas sayılı dosyasında; davacının davalı idare tarafından takibe konu edilen 2004/03, 2004/04, 2004/05, 2004/06, 2004/07, 2004/08, 2004/09, ve 2005/1 dönemlerine ait 8 adet fatura bedellerinden 11.348,30 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE, 567,79 TL "nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava; 8 adet faturadan kaynaklanan asıl ve birleşen menfi tespit ile istirdat istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça ilk olarak asıl davada 2004/3-9 ve 2005/1. dönemlere yönelik dava değeri 7.500,00 TL gösterilerek menfi tespit talep edildiği, yargılama sırasında alınan 06/10/2011 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda talebin ıslah edilerek 14.829,80 TL’ye yükseltiği, daha sonra alınan bilirkişi raporunun ardından aynı faturalara ilişkin 11.348,30 TL daha menfi tespit, fazla ödenen 567,79 TL yönünden de istirdat talep edildiği, mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; dava konusu 8 fatura yönünden tahakkuk bedelinin 26.178,10 TL(14.829,80+11.348,30), ödenmesi gereken bedelin 4.778,15 TL, fazla tahakkukun 21.399,95 TL olarak belirlendiği, dava konusu yapılmayan icra takibine konu borçlar yönünden de 2.924,58 TL davacının ödemesi gerektiği, toplamda davacının 7.702,73 TL borçlu olduğunun hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu yapılan 8 fatura yönünden öncelikle menfi tespit talep edildiğine ve 15.000,00 TL ödemenin davacı tarafça dava dışı faturalarla birlikte tüm borç yönünden yapıldığının dava dilekçesinde belirtildiğine göre; hükme esas alınan bilirkişi raporunda da dava konusu faturalar nedeniyle davacının 4.778,15 TL ödemesi gerektiği anlaşıldığından asıl ve birleşen davada tahakkuk eden 8 fatura bedelinin tümünden(26.178,10 TL) borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde; mahkemece; davacının asıl ve birleşen dava kapsamındaki talepleri kapsamında borçlu olmadığı miktarın belirlenerek, ödemesi gereken miktar ve tüm borçlar için ödediği bedelde dikkate alınarak menfi tespit ve istirdada karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu asıl dava yönünden açık, birleşen dava yönünden kapalı olmak üzere, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.