3. Hukuk Dairesi 2016/15623 E. , 2018/4614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ... yönünden kabulüne, ... A.Ş. yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 18/04/2012 tarihinde meydana gelen fırtına sırasında davalı kurumlara ait enerji ve haberleşme nakil hatlarının kopması ve davacıya ait evin üzerine düşmesi sonucu evinin büyük bir bölümünün yandığını, olay sonrası delil tespiti yaptırdıklarını, alınan bilirkişi raporuna göre binada meydana gelen zararın 77.968,80 TL olduğunu, elektrikli cihazların zararının ise 46,781,00 TL olduğunu belirterek, maddi zararın tespiti ile bu bedel üzerinden davanın kabulüne, zararın davalılardan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın davalı ... yönünden kabulü ile 85.066,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 18/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ..."tan tahsili ile davacılara verilmesine, davalı ... Telekom AŞ yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dava; meskende çıkan yangın nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; yasanın amacı içerisinde, taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; yangının çıktığı yerin mesken olduğu, ancak yangın tarihi itibariyle davacının elektrik abonesi olup olmadığına dair herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Mahkemelerin görevli olup olmadıklarını, davanın başında kendiliğinden incelemesi ve görevsiz olunduğu kanısına varılması halinde öncelikle görevsizlik kararı vermesi gerekir. Çünkü, hükmü veren mahkemenin görevsiz olması, mutlak bozma sebebidir.
Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle görev hususunun değerlendirmesi bakımından, yangın tarihi itibariyle yangının çıktığı meskende davacının elektrik abonesi olup olmadığı araştırılarak, abone olduğunun belirlenmesi halinde, davaya konu olayın 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı ve davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, o yerde ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması, aksi halde şimdiki gibi işin esası hakkında hüküm kurulması ve böylece öncelikle görev hususunun çözülmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı ..."ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.