3. Hukuk Dairesi 2016/18263 E. , 2018/4638 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı kurum, mesken elektrik abonesi olan davalı hakkında ödenmeyen elektrik faturaları nedeniyle icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2015/9742 esas esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptaline ve takibin devamına, takip miktarının %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalının ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2015/9742 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanacak %20 İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dava, elektrik aboneliğinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Harç kamu düzenine ilişkin olup taraflarca bu konu temyiz nedeni olarak ileri sürülmemiş olsa bile temyiz incelemesi sırasında harç alınması gerekip gerekmediği Yargıtay"ca resen incelenir.
Bilindiği üzere, yargılama harçları (temyiz harçları da dahil) ve bu harçların ne şekilde alınacağı 492 sayılı Harçlar Kanunu"nda ve çeşitli özel yasalarda düzenlenmiştir.
Vergi ve harçlar yalnızca yasa ile konulur (ihdas edilir). Yine bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız yasa ile düzenlenir. Harçlardan muafiyeti ya da istisnaları düzenleyen kanun, genel nitelikteki Harçlar Kanunu olabileceği gibi başkaca her hangi bir kanun da olabilir. Bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız yasa ile tespit edilebilir. Bir kişi ya da kurumun yargılama harçlarından muaf olabilmesi için muafiyeti düzenleyen yasada o kurumun "yargılama harçlarından muaf olduğu" açık ve net bir şekilde hüküm altına alınmalıdır. Vergi ve harçların yasallığı ilkesi bunu gerektirir. Herhangi bir yasada bir kurum ya da kişi yargılama harçları dışında çeşitli vergilerden ve harçlardan muaf tutulmuş olabilir, bu o kişi ya da kurumun yargılama harçlarından da muaf tutulduğu anlamına gelmez.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/2. maddesine göre; “Tüketici mahkemeleri nezdinde Bakanlık, tüketiciler ve tüketici örgütleri tarafından açılan davalar 2/7/1964 tarihli 492 Sayılı Harçlar Kanunununda düzenlenen harçlardan muaftır.” Ancak tüketici olmayan kişiler harçtan muaf olmadıklarından anılan kanunun 27-28. maddelerine göre; harca tabi davalarda, her dava açılırken davacıdan bir başvurma harcı ve nisbi harca tabi davalarda nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanununun 30 ve 33. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HUMK"un 409. maddesi (6100 sayılı yasanın 150. maddesi) uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise açılmamış sayılmasına karar verilir.
Yine aynı Kanununun "Harç Ödenmeyen İşlemler" başlığını taşıyan 32. maddesinde ise, "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır." hükmü getirilmiştir.
Kural olarak yargı harçlarının davanın açıldığı sırada ödenmesi gerekir. Harcı ödenmeyen dava dilekçesinin kabul edilip, mahkeme esas defterine kaydının yapılması halinde bahsi geçen Kanunun 30. ve 32. maddeleri gereğince ödenmesi gereken harç miktarının belirlenerek uygun bir sürede ödenmesi talep edilmelidir.
Davacı tarafından uygun süre içinde (takip eden celseye kadar) harcın yatırılmadığı takdirde Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince davaya devam edilmez. O takdirde HMK"nın 150. (HUMK."nun 409.) maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, HMK"nın 150/5. maddesi gereğince üç ay içinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmelidir.
Dava konusu uyuşmazlığın elektrik aboneliğinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olduğu ve davacının tüketici sıfatı bulunmayıp harçtan muaf olmadığı gözetildiğinde, yukarıda belirtilen madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, dava konusu alacak miktarı (ıslah edilen miktar da dahil olmak üzere) üzerinden alınacak olan karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı kurum, dava dilekçesiyle, dava değerini 3.648,25 tl olarak gösterdiği halde başvuru harcı ile peşin karar ve ilam harcını yatırmadığı gibi mahkemece harç eksiği tamamlatılmadan yargılamaya devamla hüküm kurulduğu anlaşıldığından bu husus doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
O halde, yapılan bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece öncelikle dava değeri üzerinden davacının yatırması gereken başvuru harcı ile peşin harcın hesaplanıp belirlenen miktarın mahkeme veznesine yatırması için gerekli süre verilerek, harç eksiği ikmal edildikten sonra yargılamaya devam edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-)Bozma nedenlerine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK"nun 440/I maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.