20. Hukuk Dairesi 2016/11131 E. , 2017/3774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, 04.06.2013 tarihli dava dilekçesi ile ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 164 parsel sayılı taşınmazın vekil edeni tarafından satın alındığı, üzerinde ... olduğuna ilişkin şerh bulunmadığı halde, ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/386 E. - 2011/420 K. sayılı kararı ile 127 m2"lik bölümüne ilişkin tapu kaydının iptali ile ... niteliğiyle tescile karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 26/04/2012 tarihinde kesinleştiğinden, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5000.-TL tazminata, tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini istemiştir. Yargılama sırasında taşınmazın değerinin 19685.-TL olduğu belirlenmiş, davacı tarafından eksik kalan kısma yönelik harç tamamlanmak suretiyle dava ıslah edilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ıslah talebi doğrultusunda 19685.-TL tazminatın ilamın kesinleştiği 26/04/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından vekalet ücretine, davalı ... vekili tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, ... niteliğiyle iptaline karar verilen taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından tazminat istemine dayanak yapılan ... mahallesi 164 parsel sayılı taşınmazın 362 m2 yüzölçümü ile 01/04/1988 tarihinde hükmen davacı ... adına tarla vasfı ile tescil edildiği, daha sonra ... Yönetimi tarafından açılan dava sonucu, ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/386 E. - 2011/420 K. sayılı dosyasında taşınmazın 127 m2 kısmının ... olduğu gerekçesi ile tapusunun iptaline karar verildiği, hükmün 26/04/2012 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/386 E. - 2011/420 K. sayılı dosyasının kesinleşme tarihi esas alınarak, değerlendirme tarihi itibari ile arsa niteliğinde olan taşınmaza emsal metodu kullanarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak bilirkişilerce somut emsal kabul edilen taşınmazların değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları, değerlendirme tarihi olan 2012 yılında, dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re"sen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerin, somut emsale ilişkin tapu kaydı, satış akit tabloları getirtilmemiş, bilirkişi raporu denetlenmeden hüküm kurulmuştur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazların düzenleme ortaklık payı düşülmüş imar parselleri olduğu, tazminat istemine dayanak yapılan taşınmazın ise ... düşülmemiş imar parseli olduğu belirtildiği halde çekişmeli taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılmamıştır. Bilirkişilerce somut emsal olarak değerlendirilen taşınmazlara ilişkin yukarda bahsi geçen belgeler getirtilmediğinden emsallerin ... düşülmüş imar parselleri olup olmadıkları dosya kapsamınından anlaşılamamktadır. Eksik inceleme ve araştırma ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanalılarak hüküm kurulamaz.
O halde mahkemece değerlendirme tarihi itibari ile uygulama imar planında yer alan arsa niteliğinde bulunan dava konusu taşınmaza yönelik olarak, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak, taşınmazdan ... payının düşülmesinin gerekip gerekmediği belirtilmek, suretiyle gerçek zararın belirlenmesi gerektiğinden, taraflara, dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden bulunamaması halinde yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren rapor alınması, emsal alınan taşınmazlara ilişkin resmi satış akit tablolarının tapu müdürlüğünden getirtilmesi, emsal taşınmazlar ile çekişmeli taşınmaza ait Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporununda denetlenmesi, dava konusu taşınmazın ve emsal alınan taşınmaz/taşınmazların değerlendirme (26/04/2012) tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parselleri olup olmadıkları, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye başkanlığı imar ve tapu müdürlüklerinden sorulup, emsalin İmar Kanunu uyarınca imar parseli, dava konusu taşınmazın ise kadastral arsa parseli olduğunun belirlenmesi halinde çekişmeli taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; tazminat davasının konusu para ile değerlendirilebilen nitelikte bulunduğundan ve kanunen getirilen bir istisnada bulunmadığından nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/04/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.