3. Hukuk Dairesi 2016/17823 E. , 2018/4697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, kaçak elektrik kullanmadığı halde kaçak tutanağı düzenlenerek borç tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek; borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, kaçak tutanağı tutulduğunu, hesaplamanın doğru olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulüne, 12/08/2014 tarih ve F/726686 nolu kaçak elektrik tespit tutanağıyla tahakkuk eden 74.206,80 TL bedelli ve 25/08/2014 tarihli faturaya ilişkin davacının bu miktarda borcunun olmadığının tespiti ile davacının bu faturadan dolayı 11.853,37 TL borcunun olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiş, mahkemece verilen ek karar ile yasal sürede temyiz harcının ödenmediği gerekçesi ile davalının temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, ek karar davalı tarafından temyiz edilmiştir .Dosyadaki belgelerden davalı yanın süresinde temyiz harcını ödediği anlaşıldığından mahkemece verilen ek kararın kaldırılmasına ve yasal süresi içinde verilen temyiz isteminin (esastan) incelemesine geçilmiştir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş,yine 13. madde b bendinde; Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik tüketimi olarak açıkça belirtilmiş; 15. madde hükmünde de kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun 29/12/2005 tarihli toplantısında; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmış; yine aynı kurum tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği" nin yürürlüğe girmesine kadar hüküm icra etmiştir.
Somut olayda; dava konusu borcun 12.08.2014 tarihli kaçak elektrik tutanağı uyarınca tahakkuk ettirildiği, tutanağın sayacın giriş sigortasından harici olarak enerji kullandığı gerekçesi ile düzenlendiği, bilirkişi tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği" nin yürürlüğe girmesine kadar hüküm icra etmiş olan “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı kararı hükümleri esas alınarak değerlendirmenin yapıldığı, mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Ancak, dava konusu kaçak elektrik bedelinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan ve tutanak tarihi itibariyle yürürlükte olan 08.05.2014 tarihli"Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği" dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu bu yönü ile yönetmeliğe uygun değildir.Olaya uygulanması gereken 08.05.2014 tarihli"Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği"nin 26/1. maddesinin b bendi uyarınca; dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketimi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş ve aynı yönetmeliğin devam eden maddelerinde kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanması üzerinde durulmuştur. Bu durumda anılan yönetmelik çerçevesinde kaçak tüketim bedeli ve ek bedellerinin hesaplanması gerektiği açıktır.Tutanak tarihindeki yönetmeliğe uygun olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm verilemeyeceğinden, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi kurulu dışında yeni bir bilirkişi kuruluna verilerek, 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği"ne göre hesaplama yapılması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davalı yönünden açık olmak üzere, 07.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.