23. Hukuk Dairesi 2014/9078 E. , 2015/4155 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı şirket temsilcisi ...ve vekili avukat ... ile davacı-karşı davalı vekilleri avukat ... ve avukat .... gelmiş, ihbar olunan taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili şirketin inşaat ve taahüt işleri yaptığını ve çeşitli yerlerde şantiye ve çalışma alanlarının bulunduğunu, müvekkilinin şantiye alanlarında taahüt işlerinde kullanılmak üzere büyük makaralar ve rulolar halinde bakır kabloları depo ettiğini, müvekkilinin ... şantiyesindeki değerli kabloları hırsızlığa karşı korumak için davalı şirketle 24.05.2012 tarihinde özel güvenlik hizmet sözleşmesi imzalandığını, ancak 18.07.2002 tarihinde müvekkili elamanlarının şantiyede bulunan bakır kabloların eksik olduğunu tespit ettiklerini, yapılan incelemede toplam değeri 248.935,43 TL olan kabloların çalındığının tespit edildiğini ve sözleşmenin 06.08.2012 tarihinde fesh edildiğini, davalı firma güvenlik elemanlarının görevlerini yapmadıkları için bu hırsızlığın gerçekleştiğini, zararın doğumundan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkil şirket zararı olan 248.935,43 TL"nin olay tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, davacının zararından müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, personelin yasanın aradığı tüm şartlara haiz olduğunun, davacının talebi üzerine güvenlik görevlisi sayısının düşürüldüğünü, bununda güvenlik zafiyetine yol açtığını, davacı işyerinin otoyol kenarında üç tarafı ormanlarla çevrili olduğunu, arka kısmında ise duvar bulunmadığını, müvekkiline şantiyede bulunan malların önemi ve değeri hususunda bilgi verilmediğini, hırsızlık olayında davacının kendi işçilerininde bulunduğunu öğrendiklerini savunarak, davanın reddine karar verilmesi istemiş, karşı dava olarakda davacının müvekkili şirketin hakkettiği hizmet bedelini ödemediğini belirterek, 39.598,89 TL"nin tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu, Ceza Mahkemesi kararı ve tüm dosya içeriğine göre; davacı şirket ile davalı firma arasında 24.05.2012 tarihinde özel güvenlik hizmet sözleşmesi imzalandığı, davacı şirkete ait şantiyeden bakır elektrik kablolarının çalındığı, davalı şirket elemanlarının bu hırsızlık olayında iştiraklarının bulunduğu ve ceza mahkemesince mahkum edildikleri, BK"nın 100. maddesi uyarınca davalı güvenlik şirketinin bu zarardan sorumlu olduğu, davalı firmanında vermiş olduğu hizmet nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.