(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2016/1367 E. , 2018/7940 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Karahasanlı Köyü çalışma alanında bulunan ve 1961 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında tapu kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle 24.09.1981 tarihinde dava açmıştır. Bilirkişi raporunda (A), (B), (C) ve (D) ile gösterilen bölümlerin Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve müşterekleri vekili ile Rahime Yıldırım ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmaz bölümlerine uymadığı, taşlık niteliği ile tescil harici bırakılmış olan yerin ancak imar-ihya sonucu zilyetlikle edinilebileceği dava tarih itibari ile yürürlükte bulunan mevzuata göre (766 sayılı Kanun ve Medeni Kanun) imar-ihya ile tescil imkanı bulunmayıp, dava konusu taşınmazların tespit dışı bırakılma tarihi olan 1969 yılı dava tarihi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun yürürlük tarihi dikkate alındığında tespit dışı bırakılma tarihi ile bu tarihler arasında 20 yıllık zilliyetlik kazanma süresi dolmadığı gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak davacıların dayanak tapu kaydı, revizyon durumu araştırılarak usulünce uygulanmadığı gibi; çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakıldığı tarihte gerçekten taşlık olup olmadığı, davacı tarafın bu tarihten (1969 yılından) önceye dayanan zilyetliği olup olmadığı yönünden yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince; bu kanunda belirtilen il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüş, bu ile bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köylerin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış, aynı Kanun"un geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca da tüzel kişiliği kaldırılan köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı hükmü getirilmiş ve yürürlük tarihi olarak 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihi belirtilmiş olduğuna göre, davalı Karahasanlı Köyü"nün Tüzel Kişiliği sona erdiğinden, davacıya taşınmazın bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na da davasını yöneltmek üzere süre ve imkan tanınmalı, bundan sonra taraf teşkili sağlandığında davacı yanın dayandığı tapu kaydının başkaca taşınmazlara revizyon görüp görmediği de sorularak tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa tapu kaydının revizyon gördüğü taşınmaz ya da taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile; taşınmazlara komşu bulunan tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve uygulanan kayıtlar, ayrıca taşınmazın bulunduğu yere ait dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin en az 3 ayrı döneme ait stereoskopik hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya ikmal edildikten sonra yeniden taşınmazlar başında elverdiğince yaşlı, tarafsız, taşınmazı iyi bilen kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, üç kişilik zirai bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında tapu kaydındaki sınırlar tek tek okunarak varsa revizyon gördüğü parseller de dikkate alınmak suretiyle zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce gösterilen sınırlar fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, tapu kaydında bilinmeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, tapu kayıtlarının haritasının bulunması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A maddesi gereğince haritası ile zemine uygulanarak kapsamı belirlenmeli böylece tapu kayıtlarının kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Temyize konu taşınmaz bölümlerinin dayanılan kayıt kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde yerel bilirkişiler ve tanıklardan çekişme konusu taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimin ne zamandan beri hangi suretle zilyet olduğu hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ve tapu kaydının uygulamasını gösterir krokili rapor düzenlettirilmeli; ziraat bilirkişisi kurulundan çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildiren, zilyetlikle edinilebilecek kültür arazisi olup olmadığını açıklayan, taşınmazların toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısını mukayese eden, taşınmazların üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsü, imar-ihyaya konu edilmişse, imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazlarda sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 19.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.