3. Hukuk Dairesi 2016/17259 E. , 2018/4823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin tarımsal sulama abonesi olduğunu ancak tesisten sulama yapmayıp arazisini ...sulama kanallarından suladığını, söz konusu tesisten sadece oturduğu meskenin elektrik ihtiyacını karşıladığını, tahakkuk edilen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek kaçak kullanım bedeli olarak tahakkuk ettirilen 19.463,69 TL borcunun olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının, davalı şirket tarafından ... tesisat numaralı aboneye 21.07.2014 tarih ve ... sayılı kaçak elektrik tespit tutanağı ile tahakkuk ettirdiği 19.463,70.TL"lik borç nedeniyle 29,08 TL kaçak tahakkuk ve 1.327,72 TL ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam 1.356,80.TL borçlu olduğunun, 18.135,98 TL borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava konusu uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanımına dayalı olarak tahakkuk ettirilen fatura borcuna dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun 29/12/2005 tarihli toplantısında; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmış; yine aynı kurum tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği" nin yürürlüğe girmesine kadar hüküm icra etmiştir.
Somut olaya gelince, dava konusu borcun 21.07.2014 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı uyarınca tahakkuk ettirildiği, bilirkişi tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği" hükümleri esas alınarak hesaplamanın yapıldığı, mahkemece de benimsenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Ancak her ne kadar kaçak tespit tutanağı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği 08.05.2014 tarihinden sonraki dönemde (21.07.2014 tarihinde) düzenlenmiş ise de 16.03.2014 tarihli sayaç değiştirme tutanağından anlaşılacağı üzere kaçak kullanımın sayaç değişim tarihinden önceki dönemde; yani Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinden önce gerçekleştiğinde kuşku yoktur. Bu durumda dava konusu kaçak elektrik bedelinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan ve kaçak kullanımın gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan "Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar" hakkında 29.12.2005 günlü 622 sayılı karar hükümleri dikkate alınarak hesaplanması gerekmektedir. Bilirkişi raporu bu yönü ile yönetmeliğe uygun değildir. Yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm verilemez.Hal böyle olunca, mahkemece dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi heyetine verilerek, kaçak tahakkuku nedeniyle belirlenmesi gereken bedelin "Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karara göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davalı yönünden açık, davacı yönünden kapalı olmak üzere, 08.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.