22. Hukuk Dairesi 2017/12331 E. , 2018/8862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacılar vekili;davacı ..."ın, davalı ait firmada pazarlama elemanı olarak çalıştığını,davalının işe giriş sırasında davacı ..."dan teminat senedi aldığını, diğer davacı olan babası ..."ın da kefil sıfatıyla imzasının alındığını, senedin haksız şekilde ... İcra Müdürlüğününü 2007/675 esas sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, senedin iş ilişkisinden kaynaklı teminat olarak verilmiş olması nedeniyle bonodan dolayı işçinin borçlu bulunmadığının tespiti ile alacağın %40 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacı ..."ın, davalının işçisi olmadığını, gıda toptancılığı yapan davalıdan malzeme alarak 3. şahıslara satışını yapan tacir plasiyer kişi konumunda olduğunu, davacıya yaptığı iş karşılığı 30.000,00-TL"lik kredi açıldığını ve karşılığında takip konusu senet aldığını, senet alındığında bütün unsurları doldurulmuş halde olduğunu, diğer borçlu ... ise kefil olarak imza attığını, dava konusu senedin geçersizliğine dair dava dilekçesinde herhangi bir iddia olmadığını, davacının davalıyı zarara uğrattığı için söz konusu senedin zararın tazmini amacıyla takibe konu edildiğini, davanın reddi istemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, senede karşılık belge ibraz edilmediği, dinlenen davacı tanıklarının davacının iddiasını yeterince destekleyen ifadelerde bulunmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davacılar vekilince, 1 yılı aşkın süredir davalı yanında çalışan davacı ..."dan işe girerken alınan teminat senedinin haksız şekilde icra takibine konu edildiği iddia edilerek senet nedeniyle borçlu olunmadığına dair menfi tespit talep edilmiştir.
Davalı taraf ise, davacı ile aralarında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının kendilerinden aldığı malzemeleri üzerine kâr payı koyarak 3. kişilere satışını yapan bir gezici tacir-plasiyer olduğu, davacının tahsil ettiği tutarları zimmetinde tuttuğunu, bunu da 19.05.2007 tarihli belge ile kabul ettiğini, ayrıca satış yaptığı kişilerin verdiğini iddia ederek teslim ettiği senetlerin vade günleri geldiğinde ödenmediğini, bir kısmının davacıyı tanımadıklarını ileri sürdüklerini, bir kısmının mal bedelini peşin ödediklerini söylediklerini,davacının kendisini dolandırdığını bunun üzerine senedi takibe koyduğunu savunmuştur.
Somut olayda, taraflar arasındaki ilişkinin niteliğine dair Mahkemece yeterince araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı ..."a ilişkin ... hizmet döküm cetveli ile işe giriş ve ayrılış bildirgeleri getirtilerek dosyada bulunan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Taraflar arasında hizmet akdi ilişkisi bulunmadığı sonucuna varılması halinde davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmeli, aksi sonuca ulaşılması halinde davalının cevap dilekçesinde, "dava konusu 30.000-TL bedelli senedin karşılığında davacı ile kredi ilişkisi kurulduğu, mal verildiği ve 2 yıl boyunca güven ilişkisine dayalı çalışıldığı" davacının tahsil ettiği tutarları zimmetinde tuttuğu ve bunuda 19.05.2007 tarihli belge ile kabul ettiği yönündeki açık beyanları da dikkate alınarak dava konusu senedin teminat senedi olduğu anlaşılmakla, uzman bir mali müşavirden bilirkişi raporu alınmak suretiyle varsa işverenin uğradığı zarar miktarı dosyaya sunulu bulunan belgeler ve davalının ticari defterlerinden araştırılmalı, Adli Tıp Raporu da dikkate alınarak varsa uğranılan zarar miktarı ile sınırlı olarak işçinin sorumlu olduğu düşünülmeli, senette belirtilen rakam uğranılan zarar miktarından fazla ise fazla olan miktardan davacıların sorumlu olmayacağı gözetilerek yapılacak değerlendirmenin sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmaksızın karar verilmesi hatalı olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 17.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.