Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11745
Karar No: 2018/8871
Karar Tarihi: 17.04.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11745 Esas 2018/8871 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/11745 E.  ,  2018/8871 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının ... Beton şirketine ait işyerinde mikser operatörü olarak işe başladığını bu şirketin tüm işçileri ve malzemeleri ile birlikte davalı şirkete devredildiğini, iş sözleşmesinin 11.11.2012 tarihinde davalı işveren tarafından feshedildiğini, feshin haklı bir sebebe dayanmadığını, davacının haftanın yedi günü çalıştığını, ayrıca fazla çalışma yapmasına rağmen bu çalışmalara ait ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacakları ile birlikte bir kısım alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde 18.09.2012-10.11.2012 tarihleri arasında çalıştığını, davalı şirket ile ... Beton şirketi arasında işyeri devri bulunmadığını, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Taraflar arasında davalı şirketin, davacının dava dışı şirket bünyesindeki çalışmalarından doğan alacaklarından sorumlu olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta davacı, 20.07.2011 tarihinde dava dışı şirkete ait işyerinde mikser operatörü olarak çalışmaya başladığını, bu çalışması devam ederken işyerinin davalı şirkete devredildiğini ileri sürmüş; davalı ise, dava dışı şirket ile aralarında herhangi bir bağ bulunmadığını, işyeri devrinin söz konusu olmadığını savunmuştur. Mahkemece, ... kayıtları, tanık beyanları ile ticaret sicili belgesindeki ortaklık durumuna göre her iki şirket arasında organik bağ bulunduğu değerlendirilerek sonuca gidilmiştir. ... kayıtlarına göre, davacının ... işyeri sicil numaralı şirkete ait ... köyünde Arıçam adresindeki işyerinde ve yine aynı adreste bulunan davalı şirkete ait ... sicil numaralı işyerinde çalıştığı tespit edilmektedir. Ancak, hizmet döküm cetveline göre, davacı 31.07.2011-08.02.2012 tarihleri arasında dava dışı ... Beton şirketinde, 18.09.2012-10.11.2012 tarihlerinde ise davalı 01 Beton şirketinde çalışmıştır. Davacı, somut olayda işyeri devri sebebiyle aynı işyerinde kesintisiz çalıştığını ileri sürmüş ise de, hizmet döküm cetveli kayıtlarına göre davacının 08.02.2012-18.09.2012 tarihleri arasında çalışması görülmemektedir. Ticaret sicil kayıtlarına göre her iki şirketin ortakları birbirinden farklıdır. Her ne kadar mahkemece davalı şirket ile dava dışı şirket arasında organik bağ bulunduğu sonucuna varılmış ise de, dosya kapsamına göre, bu konuda yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı şirketin, dava dışı şirket bünyesinde geçen çalışmalardan sorumlu tutulabilmesi için bu şirketler arasında işyeri devri, işçi devri, geçici iş ilişkisi vb gibi bir ilişki veya davacının her iki şirketçe birlikte istihdamı yahut tüzel kişilik perdesinin aralanması amacıyla hareket edildiğinin, böylece şirketler arasında organik bağ bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Bu itibarla davalı şirket ile dava dışı şirket arasında açıklanan türde bir bağ olup bulunup bulunmadığı titizlikle araştırılarak, tüm deliller yeniden bir arada değerlendirildikten sonra varılacak sonuca göre, davalı şirketin dava dışı şirket bünyesindeki çalışmalardan sorumlu olup olmadığına karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2-Davacının çalışmasının kesintisiz olup olmadığı bir başka uyuşmazlık konusudur.
    Davacı, davalı şirket ile dava dışı şirket bünyesinde işyeri devri yapılmak suretiyle 31.07.2011-10.11.2012 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını ileri sürmüş, mahkemece, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında organik bağ bulunduğunun kabulü ile çalışmanın kesintisiz olduğu değerlendirilerek sonuca gidilmiştir. Ne var ki, davacıya ait hizmet döküm cetvelinde davacının 08.02.2012-18.09.2012 tarihleri arasında sigortalı çalışması görülmemektedir. Bu itibarla, birinci bentteki bozma sebebine göre davalı şirket ile dava dışı şirket arasındaki bağın yöntemince tespitinden sonra varılacak sonuca göre, davacının çalışmasının kesintisiz olup olmadığı hususunda yeniden değerlendirme yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, işyerinde mikser operatörü olarak çalışan davacı, haftada yedi gün 06.00-07.00 saatleri ile 22.00 saatleri arasında çalışarak fazla çalışma yaptığını ileri sürmüş, mahkemece davacı tanıklarının beyanlarına göre günde üç saat haftada on sekiz saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek, fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamına göre, davacı tanıklarının davalı işveren aleyhine aynı taleplerle dava açtıkları, bu sebeple işveren ile husumetli oldukları anlaşılmaktadır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda salt husumetli tanık beyanı itibar edilerek sonuca gidilemez. Bu itibarla, davacının fazla çalışma iddiası ile ilgili olarak davalı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek sonuca gidilmesi gerekir. Mahkemece, bu husus göz önüne alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
    4-Davacının hafta tatili çalışması ile ilgili uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına göre, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek hafta tatili alacağının kabulüne karar verilmiş ise de, davacı tanıklarının davacı ile menfaat birliği içinde olup, işveren ile husumetli olduğu sabittir. Husumetli tanık beyanlarına dayanılarak, hafta tatili çalışmasının ispatlanması mümkün değildir. Davalı tanıkları, işyerinde haftanın altı günü çalışıldığını ifade etmiştir. Dosyada davacının hafta tatili çalışması iddiasını kanıtlayan başka bir delil bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacının hafta tatili alacağı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi