Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15687
Karar No: 2017/3921

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15687 Esas 2017/3921 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/15687 E.  ,  2017/3921 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı .... Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Çekişmeli Karabağlar, Uzundere mahallesi 707 parsel 1960 yılında kesinleşen arazi kadastro çalışmasında 288.100 m2 yüzölçümüyle mera olarak sınırlandırılmış, 2012 yılında 4342 sayılı Kanuna göre yapılıp 29.06.2012 - 30.07.2012 tarihleri arasında ilân edilen çalışmada da mera olarak tahsis edilmiştir.
    Davacı Hazine vekili, taşınmazın orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla önce İl Mera Komisyonuna başvurmuş, komisyonun 10.08.2012 tarih 555 sayılı kararıyla, orman olarak tescil işleminin gerçekleşmediği, taşınmazın halen mera sicilinde kayıtlı olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, kararın 18.09.2012 tarihinde davacı idareye tebliği üzerine, mera tahsis kararının iptali istemiyle eldeki dava açılmış, mahkemece taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmışsa da; orman olarak tescilli olmadığı ve taşınmazda kadastro yapıldığına göre, mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2014/656 – 2015 sayılı kararıyla [Mahkemece, taşınmazda "kadastro yapıldığı" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de; arazi kadastrosu 1956 yılında yapılmış, taşınmaz mera olarak sınırlandırılmış, bu işleme karşı itiraz süreleri çoktan geçirilmiş, orman kadastrosu da en son 1989 yılında yapılmış, yine davanın açıldığı 15.10.2012 tarihi itibarıyla bu işleme karşı itiraz süreleri de geçirilmiştir. Dosyada keşif yapılmadığı için taşınmazın kesinleşen orman sınırına göre konumu anlaşılamamaktaysa da, Dairenin geri çevirme kararı üzerine gönderilen orman kadastro haritasının incelenmesinde, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde Kızıldağ Devlet Ormanı yazdığı görülmektedir.
    4342 sayılı Mera Kanununun 13/5. maddesinde “komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilân süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise, kadastro mahkemesine dava açılabilir” hükmü bulunmaktaysa da; kanunun öngördüğü temel ilke, mera komisyonlarının tesbit, tahdit ve tahsis kararlarına karşı açılacak davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğudur. Maddede belirtilen “kadastro yapılan yerlerde” tümcesi Mera Kanununun 7/2 ve 3. fıkralarında anılan biçimde bir mera tesbit ve tahdit işlemi yapılarak o taşınmaz hakkında genel arazi kadastro tutanağı düzenlenip askı ilânına çıkartılması halini düzenlemektedir. İşte bu halde, askı ilân süresi içinde açılacak davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğunu kabul etmek gerekir. Mera Kanununun 13. maddesinin 5. fıkrasındaki (3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca proğrama alınan yerler, çalışmaların başlamasından en az 4 ay önce Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce Bakanlığa bildirilir. Bu süre içinde ilgili komisyonlar tarafından mera, yaylak ve kışlakların tesbit ve tahdidi yapılarak, durum Tapu ve Kadastro


    Genel Müdürlüğüne intikal ettirilir) hükmü ile aynı maddenin 7. fıkrasındaki (komisyonlar, yukarıda belirlenen süre içinde mera tesbit ve tahdit işlemlerini yapmadığı takdirde, bu işlemler 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre kadastro komisyonlarınca gerçekleştirilir) hükmü karşısında, mera komisyonu tarafından tesbit ve tahdidi yapılarak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne intikal ettirilen, ya da kanunda öngörülen sürede komisyonca tesbit ve tahdidin yapılmaması nedeniyle bu işlemlerin arazi kadastro ekiplerince yapılarak kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 11/1. maddesi uyarınca 30 günlük askı ilân süresi içinde açılan davalara bakma görevinin kadastro mahkemelerine ait olacağı, bunun dışında yani daha önce hiç kadastro yapılmayan, ya da genel arazi kadastro işlemi önceki yıllarda yapılıp kesinleşen yerlerde mera komisyonunun yaptığı tesbit, tahdit ve tahsis kararlarının, mera komisyonu tarafından Mera Kanununun 13/4. maddesi gereğince ilânı ya da tebliği üzerine 30 günlük süre içinde açılacak davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu kabul edilmelidir.
    Şunu da belirtmek gerekir ki; mera, yaylak ve kışlakların tesbit ve tahdit (sınırlandırılma) işlemleri kanunî yollardan geçip kesinleşmedikçe mera komisyonları tarafından tahsis kararı verilemez. Kanununun 7. ya da başka bir maddesinde arazi kadastro ekip ve komisyonlarına tahsis yapma yetkisi de verilmemiştir. Kanunun 12. maddesi gereğince tahsis kararı verme yetkisi sadece mera komisyonlarına aittir. Komisyonun verdiği tahsis kararları Valilik onayı ile yürürlüğe girer ve bundan sonra 13/4. maddesi hükmünce ilân ve ilgili kuruluşlara tebliğ edilir. Mera Kanununun 7 ve 13. maddeleri ile 3402 sayılı Kanunun 25/son maddesi hükmü birlikte gözönünde bulundurulduğunda, ister kadastro yapılan, isterse yapılmayan yerlerde mera komisyonlarının verdiği tahsis kararlarına karşı 30 günlük askı ilânı içinde açılacak davaların asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiği sonucuna ulaşılır.
    Somut olayda; dava, mera komisyonu tesbit ve tahsis kararına itiraz üzerine verilen kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde açıldığına göre, davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekeceğinden, yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır] gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamı, alınan yargı denetimine açık, hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporları gereği, dava konusu edilen .... ili, Karabağlar ilçesi, Uzundere mahallesi 707 parsel sayılı taşınmazın orman vasfında olduğu görülmekle; 10/06/2012 tarihli 547 sayılı Mera Tahsis Kararının iptali ile dava konusu parselin Hazine adına kayıtlı olduğu görülmekle beraber, mera vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş olup, mera vasfını içeren kararın iptal edilmiş olması nedeniyle bu kezde orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı .... Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman iddiasına dayalı mera komisyon kararının iptali istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ile 11/04/1989 tarihinde ilân edilip kesinleşen sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B ugulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1956 yılında yapılmıştır.
    Mahkemece davalı .... Gıda Tarım ve Hayvancılık il Müdürlüğü husumetiyle davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı Hazine, mera özel sicilindeki kayudın iptali ile 4342 sayılı Kanuna göre mera komsiyonu tarafından yapılan tespit, tahdit ve tahsisin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun Mera, Yaylak ve Kışlakların Hukuki Durumu kenar başlıklı 4.maddesinde, mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyelere ait olduğu, bu yerlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu açıklanmıştır. Aynı Kanunun 6.maddesinde; mera yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca (Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı) yapılacağı ifade edilmiştir.
    Mera, Yaylak ve Kışlakların Korunması kenar başlıklı 19.maddesinde ise; muhtarlar ve belediye başkanlarının, mera yaylak ve kışlakların ve sınır işaretlerinin korunmasından ve


    ayrıca tahsis amacına göre en iyi şekilde kullanılmasının sağlanmasından sorumlu olduğu belirtildikten sonra maddenin son fıkrasında; Muhtarlar ve belediye başkanlarının, mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğu takdirde durumu derhal Bakanlık il veya ilçe müdürlüklerine, il ve ilçe müdürlükleri de valilik veya kaymakamlığa bildirmekle yükümlü olduğunu, bu makamlarca 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanun veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75.maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması gerektiği açıklanmıştır.
    Mera tespit tahdit ve tahsis işlemlerine karşı açılacak davalarda ilgili köy tüzel kişiliği veya belediye başkanlığı aleyhine husumet yöneltilmesi zorunlu olup, Hazine tarafından bu işlemlere karşı açılacak davalarda ise hasım ilgili köy tüzel kişiliği veya belediyedir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yetkisinin mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsis ile sınırlı olduğu,anılan bakanlığa genel mahkemelerde mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma yada sahiplenmeye yönelik dava açma veya bu istemler ile tespit, tahdit ve tahsis işlemlerine kartşı itirazen açılcak davaları takip etme hakkının açık bir hükümle tanınmadığı belirgin hale gelmektedir. Hukuk genel Kurulunun 05/04/2006 tarih, 2006/7-134 E. - 2006/140 K. sayılı kararında da bu ilkeler açıkça vurgulanmıştır.
    Mahkemece yukarıda açıklanan hsusular gözetilerek davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, davalı .... Gıda Tarım ve Hayvancılık il Müdürlüğünün husumetiyle davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine ve davalı .... Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 03/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi