MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM :TCK.nun 81/1, 35/2, 29/1, 62, 53/1, 63. ve 54. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller, karar yerinde incelenip, sanık ..."ün mağdur ..."a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, haksız tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç vasfına, eksik incelemeye, Cumhuriyet savcısının haksız tahrik nedeni bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinden 8 ay kadar önce meydana gelen bir tartışmada mağdurun sanığın babası ve ağabeyini av tüfeği ile yaraladığı, bu nedenle mağdurun babasının bacağında da işlev kaybı oluştuğu, bu olay nedeniyle tutuklanan mağdurun iki ay kadar önce tahliye olduğu, her nekadar sanık mağdurun kendisini tehdit ettiğini ve olay anında üzerine araba sürdüğünü savunmuş ise de; bu hususlara ilişkin delil bulunmayıp, savunmanın hayatın olağan akışı ve oluşa uygun düşmediği ve fakat babası ve ağabeyine yönelik eyleminin etkisi ile sanığın mağduru öldürmeye teşebbüs ettiği anlaşılan olayda; 1/4"ten 3/4"e kadar ceza indirimi öngören TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sırasında, mağdurdan gelen ve haksız tahrik oluşturan eylemlerin ulaştığı boyut nazara alındığında asgari orandan uzaklaşılarak indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, oluşa uygun düşmeyen gerekçeyle tahrikin düzeyinin belirlenmesinde yanılgıya düşülerek en alt sınırdan indirim uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,

2- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 06/12/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.