Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/15470
Karar No: 2018/4981
Karar Tarihi: 10.05.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/15470 Esas 2018/4981 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/15470 E.  ,  2018/4981 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalı ile koyun ortakçılığı yaptığını, 2007 yılının 9. ayında 117 adet pırıt cinsi koyun ile 3 adet koç olmak üzere toplam 120 adet küçükbaş hayvanın davalıya teslim edildiğini, aralarında düzenlenen 28/09/2007 tarihli Koyun Ortakçılık Senedi düzenlemesi gereğince bu hayvanların kendisine ait olup, bakımının davalı tarafından yapılacağının, her yıl kuzuların satılıp masraflar düşüldükten sonra kalan kısmın yarı yarıya bölüşüleceğinin kararlaştırıldığını, ortaklık bu şekilde devam ederken 2010 yılı sonlarında davalının bu koyunları Tarım İl Müdürlüğü"nde başka bir kişi adına kayıt yaptırarak küpe taktırdığını ve devamında ise sattığını, bu durumu öğrendiğinde davalı ile yaptığı görüşmelerde koyunların satış işleminin formalite olduğunu ve parasını ödeyeceğini söylemesine rağmen satılan koyunların parasının ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine 114.100,00 TL asıl alacak talepli icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından takibe itiraz edilerek, takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibe konu alacağın %40"dan az olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; kendisinin çobanlık yaptığını, 2007 yılında davacı ile yapılan ortakçılık anlaşması gereğince 120 adet koyuna bakmaya başladığını, 2010 yılı sonlarında davacı ..."da olduğu için onun işleri ile ilgilenen ... ..."nın yanına gelerek koyunlara küpe taktırılması gerektiğini söylediğini ve bunun üzerine ..."nın eşi ... adına koyunlara küpe taktırıldığını, daha sonra ise, ..."nın, üçüncü kişiye borçlu gösterilerek koyunların haciz yolu ile elinden alındığını, bu olayların davacının bilgisi dahilinde olduğunu ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davalının, cebri icra yolu ile haczedilmek sureti ile elinden alınan 99 adet koyundan ve 35 adet kuzudan sorumlu olmadığı anlaşıldığından davacının buna yönelik açtığı itirazın iptali davasının reddine, davalının davacıya teslim etmediği ve akıbetini bildirmediği 3 adet koç ve 18 adet koyundan dolayı 12.600,00 TL"den sorumlu olduğu anlaşılmakla, itirazın 12.600,00 TL için kısmen iptali ile takibin asıl alacak 12.600,00 TL üzerinden devamına karar verilmiş; hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 09.04.2014 tarih ve 2013/19189 Esas, 2014/5756 Karar sayılı ilamı ile “... davacı tarafından, taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi gereğince, ana sermayeye ilişkin alacağın (120 adet küçükbaş hayvan) ve kar payının (35 adet kuzu) davalıdan tahsili istenilmiş, mahkemece, ana sermayeye ilişkin olarak; cebri icra yolu ile haczedilmek suretiyle davalının elinden alınan 99 adet koyundan davalının sorumluluğunun bulunmadığına yönelik hüküm tesis edilmiş, kar payına ilişkin olarak da; davalının kusuru bulunmadığından davacının müspet zarar talep edemeyeceği ve davacının davalının elinde fiilen 35 adet kuzu bulunduğunu ispat edemediği gerekçesiyle bu talep reddedilmiştir. Mahkemenin ana sermayeye ilişkin bu kabulü (99 adet koyundan davalının sorumluluğunun bulunmadığına yönelik) oluşa uygun olmakla birlikte davacı tarafın kar payına ilişkin talebinin yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesi gereğince kar ortaklığı yönünden yukarıda belirtilen yasa hükümleri doğrultusunda, öncelikle, ortaklık sözleşmesinde bu hususta hüküm bulunup bulunmadığına bakmak, hüküm bulunduğu takdirde kar payı ortaklığına ilişkin tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılmasını sağlamak; böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise uyuşmazlığın; yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleri ile karar bozulmuştur.Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının, davacıdan olan alacağının mahsup edilmesi neticesinde, davacının, davalıdan 12.600,00. - TL -3,326,40TL= 9.273,60,- TL alacaklı olduğu kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ile davacının 9.273,60 TL alacağının bulunduğunun tespitine, ... 1. İcra müdürlüğünün 2011/591 Esas sayılı takip dosyasına bu miktar üzerinde takip talebinde belirtilen faiz oranı dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takibin devamına, bu miktara yapılan itirazın iptaline, davacı tarafın inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Mahkemece; ortaklığın elde kalan toplam mal varlığının 08.03.2013 tarihinde veteriner hekim tarafından yapılan hesaplamalar ışığında 3 adet koç 18 adet koyun bedeli olan 12.600,00.-TL olduğu, söz konusu hayvanlar bakımından davalı ortağın kusurlu olduğu ve bu tutarın tamamından diğer ortağa karşı sorumlu tutulacağı; ortaklığın 3. kişilere herhangi bir borcu olmadığından bilirkişiler tarafından bu yönde bir hesaplama yapılmadığı, ancak ortaklık borçları geniş anlamda yorumlanması ve ortaklığın ortaklara olan borçları da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğinden, ortaklarca verilmiş avans olmamakla birlikte, 02.03.2016 tarihinde alınan bilirkişi raporunda detaylı bir masraf hesaplaması yapılmış olduğundan toplam masraf tutarı olarak 6.652,80.-TL kabul edilerek bu masraflar davalı tarafından yapılmış olduğundan ve taraflar arasında masrafların yarı yarıya yapılacağı öngörüldüğünden davalının, davacıdan bu tutarın yarısı olan 3.326,40.-TLyi talep etme hakkı bulunduğu, davacı tarafından (tasfiye payı yanında) talep edilen kar payı olan 35 adet kuzu ve sözleşmede kararlaştırılan senede bir koyun başına 1 Kg peynir için ise, kar elde edildiğine ve davalıda bulunduğuna dair bir delil mevcut olmadığından davalının kardan sorumlu tutulamayacağı, mahrum kalınan karın talep edilebilmesi için bu karın ortaya çıkabileceğinin belirlenmesi gerektiği gibi, sözleşmenin feshinin davalı tarafından haksız olarak yapılmış olması gerekli olduğundan ve davalı sözleşmeyi haksız olarak fesih etmeyip kusurlu olmadığından, davacının mevcut ya da yoksun kalınan kar talep etmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.Mahkemece; yukarıdaki değerlendirme yapılırken, davalının yaptığı toplam masraf kalemi olarak davacının alacağından mahsup edilen kalem, 02.03.2016 tarihli raporda davacının kar payı talebi yönünden takip talebi ile bağlı kalınarak 35 kuzu için davalının yaptığı masraf olarak hesaplanmıştır. Mahkemece; davacı tarafından tasfiye payı yanında talep edilen 35 adet kuzu yönünden davalının kardan sorumlu tutulamayacağının kabulü ve davalının bahsedilen 35 adet kuzuya yaptığı masrafın davacı alacağından mahsubu ile karar verilmesi oluşa uygun olmamıştır.O halde mahkemece, ortaklığın elde kalan toplam mal varlığı olan 3 adet koç 18 adet koyun bedeli olan 12.600,00.-TL yanında, davacının 6.298,10 TL kar payı alacağı olduğunu tespiti ile oluşa uygun ve denetime elverişli 02.03.2016 tarihli veteriner hekim bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, davacı yönünden 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık, davalı yönünden karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi