20. Hukuk Dairesi 2015/15807 E. , 2017/3960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada kurulan hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 111 ada 8 parsel sayılı 514,78 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı gerçek kişi adına tespi edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığını ve aplikasyon sırasında 1948 yılında yapılan ilk tahdide uyulmadığını iddia ederek dava konusu taşınmazın orman sınırları içinde kalan bölümünün tespitinin iptal edilerek Hazine adına orman niteliğiyle tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 302,31 m2 yüzölçümlü bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına, (B) harfi ile gösterilen 212,47 m2 yüzölçümlü bölümünün ise tarla niteliğiyle davalı adına tesciline karar verilmiş, Orman Yönetiminin hükmü temyiz etmesi üzerine Dairenin 10/02/2010 tarih ve 2009/14025 – 2010/1536 karar sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raprounun yetersiz olduğu, bu sebeple yöntemine uygun şekilde orman tahdit haritasının uygulanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, ve taşınmazın tespitinin iptali ile bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 302,31 m2 yüzölçümlü bölümünün orman vasfıyla Hazine adına, (B) harfi ile gösterilen 212,47 m2 bölümünün tarla niteliğiyle davalı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dairenin 24/02/2014 tarih ve 2014/724-2326 E-K sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama eksik, yetersiz ve çelişiktir. Mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır, sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, özellikle ve mutlaka yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, taşınmazın orman kadastrosundaki durumu tereddütsüz belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın tamamen orman kadastro sınırları dışında kaldığının tesbiti hâlinde, taşınmazın ormana komşu olan yönü yargılamanın devamı sırasında 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığından ilk bozma öncesi kararın 10/07/2009 tarihinde ilân edilen uygulamayla ortaya çıkan bu yeni durum nedeniyle usûlî kazanılmış hak doğurmayacağı gözetilerek, Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmelidir. Çekişmeli taşınmazın kısmen veya tamamen 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında kaldığının belirlenmesi hâlinde, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede davanın devamı sırasında 10.07.2009 tarihinde ilân edilerek kesinleşmeyen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunduğu için dava, aynı zamanda, 2/B madde uygulamasına itiraz davasına dönüşmüş olduğu da gözetilerek, çekişmeli taşınmazın 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından tam olarak orman niteliğini yitirip yitirmediği, yukarıda açıklanan hususlar nazara alınarak belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın reddine taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 10/07/2009 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve tüm ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 03/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.