Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3369
Karar No: 2021/6221
Karar Tarihi: 08.06.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/3369 Esas 2021/6221 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/3369 E.  ,  2021/6221 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı-birleşen dosya davalıları ... ve .... Deri San. ve Tic. Ltd.Şti. ile davalı-birleşen dosya davacısı kısıtlı ... Terekesi aralarındaki kira sözleşmesinin iptali ile teminat bedelinin iadesi ve itirazın iptali davalarına dair Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 09/01/2020 tarihli ve 2017/786 E. -2020/24 K. sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 25/11/2020 tarihli ve 2020/3321 E. - 2020/7091 K. sayılı ilama karşı davacı-birleşen dosya davalıları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar-birleşen dosya davalıları asıl davada; dava konusu 5 katlı taşınmazın yapılan ihale sonucunda 01.01.2014 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralandığını, ancak taşınmazda yaptırdıkları tespit sonucu taşınmazın kullanılabilir hale getirilmesi için 1.043.000TL"lik tadilat yapılmasının gerektiğinin belirlendiğini, davalı kiraya verene yapılan ihtara rağmen taşınmazın kullanılması için gerekli tadilatların yapılmadığını belirterek sözleşmenin başlangıçtan itibaren feshine, teminat bedeli olarak yatırılan 112.500TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı-birleşen dosya davacısı asıl davada; taşınmazın 28.11.2013 tarihinde yapılan ihale ile kiraya verildiğini, ihale öncesi davacının taşınmazı inceleyerek ihaleye katıldığını, kira sözleşmesinde de taşınmazın kullanıma hazır bina olduğunun belirtildiğini, vesayet makamı tarafından taşınmazda 215.450TL değerinde tadilat gerektiğinin tespit edildiğini, buna rağmen davacının kötüniyetli hareket ettiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Davalı – birleşen dosya davacısı birleşen davada; kira sözleşmesi gereğince aylık peşin olarak ödenmesi gereken kira bedellerinin davalı kiracı tarafından ödenmediğini, tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
    Davacılar -birleşen dosya davalıları birleşen davada; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; asıl davada sözleşmenin haklı nedenle fesh edildiği gerekçesiyle sözleşmenin iptaline, 112.500 TL teminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, birleşen davada ise davanın reddine yönünde verilen hükmün, davacı -birleşen dosya davalıları tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nin 20/09/2016 tarihli 2016/2727 esas 2016/5294 karar sayılı ilamı ile; Kira sözleşmesinde taşınmazın "kullanıma hazır bina" olduğunun belirtilmesi ve taşınmazda tadilat yapılacağı öngörülerek "tadilat süresi dikkate alınarak" kira bedellerinin ödeme tarihinin ötelendiği hususları birlikte değerlendirildiğinde kiracının, kiralananın durumunu bilerek ve görerek kira sözleşmesini imzaladığı anlaşılmakta olduğu, bu durumda TBK"nun 304 (BK"nun 249) ve devamı maddeleri anlamında bir ayıptan söz edilemeyeceği, ayrıca sözleşmede teminat bedelinin peşin ödendiğinin belirtilmesine ve kiralananın kiracıya teslim edilmediğine ilişkin bir hüküm bulunmadığına göre, kiralananın sözleşmenin imzalandığı tarihte davacı kiracıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği, bu nedenlerle asıl davanın reddine ve birleşen davanın esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar - birleşen dosya davalılarının temyizi üzerine Dairemizin 25.11.2020 günlü ve 2020/3321 E.- 2020/7091 K. sayılı ilamı ile davacılar-birleşen dosya davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerektiği, birleşen dava davalılarının peşin ödenen teminata ilişkin temyiz itirazlarına yönelik olarak; kiralananın dava tarihi öncesinde tahliye edilip edilmediği hususu üzerinde durularak, tahliyenin gerçekleşmiş olması halinde, tespit edilen toplam borçtan teminatın mahsubuna karar verilmesinin usul ekonomisinin gereği olduğu, buna göre, mahkemece, kiralananın tahliye tarihi belirlenerek teminatın takibe konu borçtan mahsubunun gerekip gerekmeyeceği yönünde bir karar verilmemiş olmasının hatalı bulunduğundan bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacılar -birleşen dosya davalıları karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1-Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre, davacılar-birleşen dosya davalıları vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair düzeltme istemleri yerinde değildir.
    2-Davacılar-birleşen dosya davalılarının birleşen davaya yönelik karar düzeltme istemine gelince; davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2014 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 5. maddesinde; ..Muaccel hale gelmiş kira bedelinin ödenmesindeki bir seferlik gecikme dönem sonuna kadar olan kira bedelinin tümünü muaccel hale getirir. "" hükmü bulunmakta ve bu hüküm, tacir olan davacıları bağlamakta ise de; Kiracının, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak, kiracı kira süresinin sonuna kadar kiralayanın uğradığı tüm zararı ödemekle yükümlüdür. Ancak, 6098 Sayılı TBK."nun 114. maddesi (mülga 818 Sayılı BK.nun 98.maddesi) göndermesi ile aynı Kanunun 52. maddesi (mülga BK.nun 44. maddesi) uyarınca kiraya verenin de zararın artmasına neden olmaması gerekir. Bu husus 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 325. maddesinde:" kiracı sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder..." denilmek suretiyle hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Ancak kiracının sorumluluğu kira süresi ile sınırlıdır.
    Somut olayda; kiraya veren ..."in yargılama sırasında gerçekleşen vefatından önce vesayet altında bulunduğu ve tarafına ... "in vasi olarak tayin edildiği, dosya münderecatında bulunan ilgili vesayet dosyasına ilişkin belgeler kapsamında, adı geçen vasinin 10.09.2014 tarihinde vesayet makamına, dava konusu taşınmazın tekrar ihale suretiyle kiralanabilmesi için taşınmazın değer tespitinin yapılması gerektiğini belirterek, taşınmazın değer araştırmasının yapılmasına yönelik olarak başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar dosya kapsamında kiracının anahtar teslimini ispata ilişkin yazılı bir belge bulunmamakta ise de, kiraya verenin vasisinin vesayet makamına 10.09.2014 tarihinde yapmış olduğu başvuru nazara alındığında, kiralanan taşınmazın bu tarihte kiraya verenin hakimiyet alanına geçtiği anlaşılmakta olup, tahliye tarihinin 10.09.2014 olarak kabulü gerekir. Bu itibarla; davalıların tahliye tarihi olan 10.09.2014"e kadar ödenmeyen kira borçlarından sorumlu olduğu, bu tarihten sonra da, ancak kira dönemi sonu ile sınırlı olmak kaydıyla, mahkemece bilirkişi marifetiyle belirlenecek taşınmazın yeniden aynı koşullarla kiraya verilebileceği makul süreye ilişkin kira bedelinden sorumlu olabileceği, makul süre kira bedeli alacağı, tazminat niteliğinde bulunup likit olmadığından, bu bedel yönünden davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği ve yine sözleşmenin 7. maddesinde "" teminatın kira bedeline mahsup edilemeyeceği, tahliye anında varsa kiracının ödemekle yükümlü olduğu giderler ile kira borçları ve kiralanana verilen zararların bedeli mahsup edildikten sonra iade olunacağı "" düzenlendiğinden, teminatın borçtan mahsubu gerektiği değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece, bundan zuhül edilerek , kira sözleşmesinin 01.01.2014 başlangıç tarihli 1 yıl süreli olup mülk sahibi mütevefanın İstanbul 13.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/896 sayılı dosyası ile vesayet altında bulunduğundan vesayet dosyasına yazılan yazı cevabına göre mecurun 2014 yılında yeniden kiraya verilemediğinin anlaşıldığı, mülk sahibinin vesayet altında olması nedeniyle taşınmazın yeniden kiraya verilmesinin gerektirdiği prosedürün uzun zaman gerektirmesi nedeniyle ayrıca makul süre araştırmasına gerek görülmediği; zira, taşınmazın kiraya verilebilmesi için vesayet makamından alınacak izin, ihale süreci ve ihaleden sonra verilen teklifin yine vesayet makamının onayına tabi olması gibi süreçler dikkate alındığında taşınmazın yeniden kiraya verilmesi süresinin 1 yılı aşacağının açık olup gerçekte de aştığı, bu nedenle kiracı-birleşen dosya davalısının sözleşme süresi kirasının tamamından sorumlu tutulması gerektiğinden bahisle eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesis edildiği bu defaki incelemeden anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairece verilen 25.11.2020 günlü ve 2020/3321 esas- 2020/7091 karar sayılı ilamın (2) no" lu bendinin kaldırılmasına ve birleşen davaya ilişkin hükmün belirtilen gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacılar -birleşen dosya davalılarının sair karar düzeltme isteminin reddine; (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.11.2020 günlü ve 2020/3321 esas- 2020/7091 karar sayılı ilamının (2) no"lu bendinin kaldırılmasına hükmün yukarıda (2) no"lu bentte açıklanan gerekçelerle BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 08/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi