MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2005 yılında yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ...köyü 124 ada 12 parsel sayılı 43.553,20 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Eylül 1981 tarih 29 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak çayır ve ağaçlık niteliği ile ... ve ortakları adlarına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi; 124 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kısmen orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın dayanak tapu kaydının kapsamı içinde kaldığı ancak (A) harfi ile işaretlenen kesiminin orman sayılan, 4785 sayılı Kanun uyarınca devletleşen yerlerden olduğu, (B) ile işaretlenen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 19.06.2014 tarihli rapor ekindeki krokide (A) harfi ile işaretlenen 37.513,75 m² yüzölçümlü kesiminin kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, (B) ile işaretlenen 6.039,45 m² yüzölçümlü bölümünün tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretlenen kesiminin orman sayılan, (B) harfi ile işaretlenen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına, 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanların hiçbir işleme lüzum olmaksızın devletleştirildiğine, tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkralarının, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edildiğine, kalan fıkralarının da 3.3.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 04.05.2017 gününde oy birliği ile karar verildi.