Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19939
Karar No: 2016/15659
Karar Tarihi: 27.12.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/19939 Esas 2016/15659 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/19939 E.  ,  2016/15659 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/01/2007-22/10/2012 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 01.01.2007- 22.10.2012 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının davalı işveren dernekte sigorta bildirimi yapılan süreler dışında 2007 yılında 360 gün, 2008 yılında 360 gün, 2009 yılında 163 gün, 2010 yılında 140 gün asgari ücret üzerinden hizmet akdi ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının ihtilaflı dönemde davalı işveren ile aynı ünvanlı ancak işyeri adresleri farklı işyerlerinden 01.06.2009- 29.02.2012 tarihleri arasında giriş çıkışı yapılmak suretiyle kısmi bildirimlerinin yapıldığı, 1181609 sicil numaralı işyerinden 2010/11. ay ila 29.02.2012 arasında yapılan hizmet bildirimlerinin iptal edildiği, 1181609 ve 1128108 sicil numaralı işyerleri bordrolarının gönderildiği, 1181609 sicil numaralı işyerinin 15.02.2010, 1128108 numaralı işyerinin ise 03.05.2006 tarihinde yasa kapsamına alındığı, bordo tanıklarının dinlendiği, davacının 2007 yılına ait çalışma iddiasına ilişkin çelişkili beyanda bulundukları görülmüştür.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Somut olayda, davacının ihtilaflı dönemde çalışması bulunan işyerlerinin ticaret kayıtları istenip organik bağ tespit edildikten sonra bu işyerlerinin dönem bordroları davalı kurumdan istenerek davacının hangi işyerinde hangi tarihler arasında çalıştığı belirlenerek infaza elverişli şekilde hüküm kurulmaması, davacının ihtilaflı dönemdeki iptal edilen çalışmasının neden iptal edildiğinin araştırılmaması hatalı olmuştur.
    .../...


    Yapılacak iş; davacının ihtilaflı dönemde çalışması bulunan işyerlerinin yasa kapsamında bulundukları tarihleri ve davacının ihtilaflı dönemde bildirimi yapılıp iptal edilen hizmetlerinin neden iptal edildiğini davalı kurumdan sormak, ihtilaflı dönemde davacının çalışmalarının bildirildiği işyerlerinin ticaret kayıtları istenerek işyerleri arasında organik bağ bulunduğu tespit edildiğinde davacıya farklı adreslerde bulunan bu işyerlerinden hangisinde hangi sürelerde çalıştığını açıklatmak, davacının ihtilaflı dönemde çalışması bulunan işyerlerinin dönem bordroları getirtilerek bordro tanıklarının beyanlarına başvurmak, bordo tanıklarına ulaşılamadığı ya da beyanları ile yetinilmediği takdirde talep edilen dönemde çalışması bulunan komşu işyeri sahip veya çalışanları zabıta marifetiyle veya Kurum"dan sorulup belirlenerek komşu işyeri tanıklarının da beyanları alınarak tespit edilen duruma göre, çalışmanın davalıya ait hangi işyeri yada işyerlerinde hangi sürelerde geçtiğini de açıkça belirterek karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurum ve davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 27.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi